''Emekliliğe hazırlık konusunda en önemli konu, bireyleri emeklilik döneminde ek gelire sahip olmalarını sağlayacak olan BES’in önemli bir yatırım aracı olduğunu en iyi şekilde anlatmak.''
Ortalama yaşam süresinin uzaması, yıllık nüfus artış hızındaki düşüş ve yaşlanan nüfusun artması, hem dünyanın hem de Türkiye’nin temel sorunlarının başında geliyor. Türkiye’deki verilere baktığımızda, doğurganlık rasyosunun 1,6’lara geldiğini görüyoruz. Bir ülkenin nüfusunun aynı kalabilmesi için 2’nin üzerine çıkması gerekiyor, yani yaşlanıyoruz. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı, 2023'te yüzde 10,2'ye çıkarak Cumhuriyet tarihinde ilk kez çift haneyi gördü. 2025 yılında 65 yaş ve üstü kişi sayısının 9 milyon 731 bine yükselmesi ve bu sayının ilerleyen yıllarda giderek artması bekleniyor. Dolayısıyla uzayan yaşam süresi ve bu veriler, emeklilik sonrasında belirginleşen ekonomik olarak refah yaşam beklentileri ile birlikte emeklilerin hayatlarını nasıl idame ettireceği, uygun sağlık ve yaşam koşulları standartlarının nasıl korunacağı gibi temel sorunları da beraberinde getiriyor. Burada ülkemizdeki ekonomik ve sosyal sistemlerin bu değişime ne kadar hazırlıklı olduğu önemli. Ne yazık ki, şu an için tam anlamıyla hazır olduğumuzu söylemek zor. Yaşlanma, sağlık hizmetlerinden emeklilik sistemine, sosyal güvenlikten bireysel tasarruflara kadar çok boyutlu bir hazırlık gerektiriyor. Bu hem devletin hem de özel sektörün ve bireylerin birlikte şekillendireceği bir süreç olacak.
Finansal olgunluk açısından değerlendirdiğimizde, Türkiye'de bireylerin yaşlılık dönemine yönelik birikim yapma oranlarının yetersiz olduğunu görüyoruz. OECD ülkelerinin emeklilik fonlarında biriken tasarruflar, GSYH’nin ortalama yüzde 64’ünü bulurken Türkiye’de bu oran yüzde 3,4 seviyelerinde. Avrupa ülkelerine kıyasla, Türkiye’de tasarruf kültürünün gelişmesi için daha fazla yol kat edilmesi gerekiyor. BES, otomatik katılım sistemi ve şu anda hazırlık aşamasında olan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin Türkiye’nin demografik dönüşüm ve sosyal güvenlik açıklarına sunduğu çözümlere dair farkındalık çalışmalarına hız vererek, bireylerin bu sistemlerin avantajlarını daha iyi anlaması ve düzenli birikim yapma alışkanlığını edinmesini desteklememiz gerekiyor.
Allianz Türkiye olarak, toplumu emekliliğe hazırlamayı önemsiyor, bu anlamda hangi seviyede olduğumuzu görmeye ve birlikte daha iyiye gitmeye odaklanan çalışmalar yürütüyoruz. Sigorta ve emeklilik gibi bireye dokunan ve toplumsal etkinin yüksek olduğu bir sektörde, müşterilerimizin yerine düşünebilmemizin ve bu doğrultuda aksiyonlar almamızın artık çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Emekliliğe hazırlık konusunda en önemli konu, bireyleri emeklilik döneminde ek gelire sahip olmalarını sağlayacak olan BES’in önemli bir yatırım aracı olduğunu en iyi şekilde anlatmak. Özellikle Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki Emeklilik Gelir Planı isimli uygulama önemli avantajlar sunuyor. Emeklilik hakkını elde eden katılımcıların sistemde kalmaya devam ederek toplu ödeme almak yerine, belirledikleri süre ve tutar ile bir yandan emekli maaşı alırken diğer yandan birikimlerini sistemde değerlendirmelerini sağlıyor. Bizim sunduğumuz Allianz Emeklilik Gelir Planı’yla emekli olan katılımcılarımızın fon büyüklüklerini kendi risk algılarına göre değerlendirdikten sonra, fon seçimleri ile büyüterek sistemde daha uzun süreli kalmalarını sağlamaya odaklanıyoruz. Katılımcılarımızın emekliliğe yaklaşırken sistem içinde kalmalarını sağlamak amacıyla yürüttüğümüz bir bağlılık programı olan Allianz Emeklilik Dünyası da bizi öne çıkaran uygulamalardan biri. Emeklilik hakkını elde etmeye yaklaşan (5 yıl) ya da hâlihazırda emeklilik hakkını elde etmiş Allianz müşterilerinin faydalanabildiği bu uygulamada sunduğumuz ayrıcalıklı hizmetler ile müşterilerimizin hayatlarına dokunurken, aynı zamanda sistemde kalarak birikimlerine devam etmelerini ve artan birikimleriyle daha yüksek bir refah seviyesinde emekli olmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Aynı zamanda ücretsiz tamamlayıcı sağlık sigortasından, ücretsiz seyahat sağlık sigortasına, check-up, göz ve diş sağlığından çeşitli markalarda indirimlere ve kültür-sanat etkinliklerine kadar farklı alanlarda onlarca avantajın yer aldığı paketlerle müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmaya odaklanıyoruz. Bildiğiniz gibi, emekliliğe giden yolda yatırımların iyi yönetilmesi de kritik bir konu. Bu noktada finansal danışmanlık ile kişiye özel yatırım yönetimi, katılımcıların birikimlerini en iyi şekilde değerlendirmelerini sağlıyor. Sektörde bu alanda hizmet sağlayan ilk şirketlerden biri olarak, Allianz Finansal Danışmanlık modelimizle müşterilerimizin Türkiye’deki varlıklarını yönetmek için kişiye özel danışmanlık veriyoruz. Farklı yatırımcı profillerinin ihtiyaç ve beklentilerine uygun çözümler üretiyor, dijital uygulamalar ve kişiye özel uzman danışman kadromuz ile ayrıcalıklı hizmet sunuyoruz. Aynı zamanda fon yönetimi alanındaki başarılı performansımızla da yıllardır sektörde fark yaratıyoruz. Aldığımız aksiyonlar ile sistemde devam eden müşterilerimizin birikimlerinin istikrarlı büyümelerine baktığımızda, stratejimizin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Şimdiden Allianz ile emekli olan mutlu müşterilerimizin sayısı artmaya başladı, emeklilik dönemlerinde yaşadıkları refah ve gerçekleştirdikleri hayalleriyle ilham kaynağı oluyorlar. Emeklilik dönemini böyle geçirebilen vatandaşlarımızın sayısının artmasını umuyoruz ve bunun için çalışmaya devam ediyoruz.