“Z kuşağının beklentilerine yanıt verebilmek için tüm ürünlerde olduğu gibi, BES’te de yalın tasarıma sahip, sade ve anlaşılır ürün stratejileri geliştirilmeli.”
Z kuşağının tasarruf alışkanlıkları denince ülkemizde ilk akla gelen seçeneklerden biri Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) oluyor.
Bu bağlamda Z kuşağını ilgilendiren en önemli gelişmelerden biri, 2021 yılında sistemin 18 yaş altındaki bireylere de açılması oldu. BES’in son dönemdeki büyümesinde lokomotif rol üstlenen bu segmentte gelişim tüm hızıyla sürüyor. Güncel verilere göre, 18 yaş altı katılımcı sayısı son bir yılda yüzde 24 artarak 1 milyon 563 bine ulaştı. Aynı dönemde sözleşme sayısı da yüzde 25 artışla 1 milyon 761 bine çıktı. Fon büyüklüğünde ise çok daha güçlü bir ivme görüldü; devlet katkısı dahil olmak üzere fonlar son bir yılda yüzde 134 artarak 57 milyar TL’ye ulaştı. Bu segmentin, BES’in sürdürülebilir büyümesinde kilit rol oynamaya devam edeceği öngörülüyor. Sistemin 18 yaş altına açıldığı ilk günlerden bu yana, en fazla katılımcı sayısı 0-1 yaş aralığında kaydedildi. Bu durum, anne-babaların çocukları doğar doğmaz onları sisteme dahil ederek geleceklerine yatırım yapmaya başladıklarını gösteriyor. Bugün itibarıyla BES’te 0-1 yaş grubunda yaklaşık 285 bin katılımcı bulunuyor. Z kuşağının beklentilerine yanıt verebilmek için tüm ürünlerde olduğu gibi, BES’te de yalın tasarıma sahip, sade ve anlaşılır ürün stratejileri geliştirilmeli. Ayrıca, karşılıklı diyaloğa dayalı, samimi bir iletişim dili kurulması önem taşıyor. Katılımcı havuzunun genişlemesi ve dijital kanalların yaygınlaşmasıyla birlikte, emeklilik sektöründe de kişiselleştirilmiş hizmetlere ve samimi iletişime odaklanan stratejilerin benimsendiği görülüyor. Tasarruf açığı, Türkiye’nin en önemli ekonomik sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu sorunun çözümünde genç nesilleri tasarruf ve birikim dünyasına olabildiğince erken dahil etmek büyük önem taşıyor. 18 yaş altının BES’e katılımının önü açılarak atılan adım, bu yöndeki en önemli gelişmelerden biri oldu. Bunun yanında, ilköğretim çağından itibaren çocuklara ve gençlere finansal okuryazarlık eğitimi verilmesi de önemli bir farkındalık yaratacaktır. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) son dönemde farklı eğitim kurumlarıyla yürüttüğü çalışmalar buna güncel bir örnektir. Ayrıca, 18 yaş altı katılımcıların sistemde uzun süre kalacağı dikkate alındığında, devlet katkısının hak ediş koşulları, stopaj gibi konularda ek teşvikler ve kolaylıklar sağlanması, BES’in tabana yayılmasına katkıda bulunacak ve daha başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlayacaktır.