Özel Röportaj: ''2025 Yılında da Çift Haneli Büyüme Beklentimiz Sürüyor''
Özel Röportaj: ''2025 Yılında da Çift  Haneli Büyüme  Beklentimiz Sürüyor''

Özel Röportaj: ''2025 Yılında da Çift Haneli Büyüme Beklentimiz Sürüyor''

Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen; “2024’ün ilk 9 ayında sermayemizi geçen yılın aynı dönemine göre nominalde %83, reelde %22 büyüttük.”

2024 yılı sigorta sektörü için nasıl geçti?

2024 yılında sektörümüz oldukça başarılı bir performans gösterdi. 11. Ay itibariyle 717,6 milyar TL prim üretimini yakaladık ki bu geçen yıla göre %73’lük nominal ve %17’lik reel büyümeye denk geliyor. Yılı benzer bir performansla kapatacağımızı bekliyoruz; prim üretiminde 800 milyar TL’yi aşacağız. Burada branş pozisyonundan söz etmekte fayda var; trafik branşı her zaman olduğu gibi %25 civarındaki pay ile üretimde birinciliğini koruyor. Bununla birlikte ikinci sırada artık sağlık branşı var. Sağlık branşını yangın branşı takip ediyor.

Büyüme yanında bizim esas üzerinde durduğumuz diğer bir konu ise; sermayemiz ne kadar güçlü. 2024’ün ilk 9 ayında sermayemizi geçen yılın aynı dönemine göre nominalde %83, reelde %22 büyüttük.

Sigorta sektörünün güçlü bir sermaye yapısına sahip olması, beklenen Marmara depreminin yaratabileceği katastrofik sonuçlara ve ekonomik konjonktürde yaşanabilecek olumsuzluklara karşı sigortacılık faaliyetlerinin sürdürülebilir olması açısından kritik öneme sahip. Bu açıdan bakıldığında, özsermayede geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan %83 oranındaki büyüme olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, şirketlerin sermaye yapılarının daha güçlü ve özsermaye büyümesinin sürdürülebilir olmasını sağlayacak yaklaşımlar doğrultusunda politikalar oluşturulması önem arz etmektedir. Diğer yandan, düzenleyici otorite bu kapsamda mevzuat çalışmalarını da sürdürmektedir.

Öte yandan 2024 yılında, sektörü büyütmek, 2,5 olan sigorta penetrasyonunu 5’e çıkartmak, gelecek 5 yılın sigorta sektörünü yaratmak için çalıştık ancak fazla yol alamadık. Odanın içinde bir fil var, bize hareket alanı sağlamıyor; o da geçmişin sorunları… Düzenlemeler, trafik sigortası, güvence hesabı. Zamanımızın çoğunu bunlar aldı. Düzenlemeleri, sorunları konuşmaktan geleceği ne yazık ki çok konuşamadık.

Türkiye sigorta sektörü ile ilgili 2025 yılı beklentileriniz nelerdir?

2025 yılında Türk sigorta sektörünün büyüme hedefleri arasında hem ulusal hem de uluslararası alanda iş birliklerini ve sektörün sigortalılık oranlarını artırmak yer alıyor. Öncelikli amaçlar arasında, deprem sigortası gibi zorunlu branşlarda penetrasyonu artırmak, kasko, yangın ve özel sağlık sigortaları gibi alanlarda sigortalılık oranlarını yükseltmek, tamamlayıcı sağlık sigortalarını yaygınlaştırmak ve finansal sigorta ürünleri geliştirmek bulunuyor.

Uluslararası açılım kapsamında, Türk sigorta sektörü özellikle Türk Cumhuriyetleri ile iş birliğini artırmayı hedefliyor. Bu iş birliği hem know-how değişimini hem de ulusal riskleri global düzeyde paylaşmayı, aynı zamanda da uluslararası alanda daha güçlü olmayı hedefliyor. Dijital dönüşüm ise rekabet avantajı sağlamak için kritik bir öncelik olarak görülüyor.

Pazarlama stratejileri açısından sigorta bilincini artırmak için eğitim ve farkındalık kampanyaları düzenlenmesi hedefleniyor. Uzun yıllardan beri tartışılan eğitim müfredatına sigorta bilinciyle ilgili içeriklerin eklenmesi planlanıyor. Bu sayede sigortanın önemi küçük yaşlardan itibaren anlaşılacak ve uzun vadede sigortalılık oranlarının artırılması sağlanacaktır.

Sonuç olarak 2025 yılı için Türk sigorta sektörü; yenilikçi ürünler, dijitalleşme ve müşteri odaklı yaklaşımlarla büyüme hedeflerini gerçekleştirmeyi planlıyor. Sigorta bilincini artıracak eğitim ve farkındalık stratejileri, müşteri sadakatini güçlendirecek önemli bir etken olarak değerlendiriliyor. Ayrıca, uluslararası açılım hedefleriyle sektörün global rekabet gücünü artırması bekleniyor.

Öte yandan, enflasyon ve faizlerin düşmesinin beklendiği bir ortamda, yılın ilk çeyreğindeki bilançoların açıklanması ile yüksek rekabet ortamının yumuşaması ve daha stabil, teknik kârlılığın ön planda olacağı bir döneme işaret etmektedir. Türk sigorta sektörünün 2025’te en önemli yönü daha yüksek sermaye yeterliliği, daha konsolide olmuş bir piyasa ve konsolidasyon neticesinde daha yüksek ortalama primler ile daha fazla teknik prim üretimi öngörülebilir.

Genel olarak ise sektörümüzün 2025 yılında da çift haneli büyüme yaşayacağını reelde de enflasyonun üstünde bir büyümesinin olacağını öngörüyoruz.

2025 bazı sigortacıların dediği gibi zor bir yıl mı olacak?

2025 yılının gerek iç piyasa gerekse de dış piyasa dinamikleri, kur, yakın çerçeve ülkelerdeki savaş ve ekonomik konular ile de ilintili olacağı açıktır. Rusya – Ukrayna savaşında bir ateşkes olması, Suriye’nin yeniden imarı, Suudi Arabistan’ın yatırım seferberlikleri gibi, Türk ekonomi dinamiklerini etkileyecek bir çok unsurun 2025 yılı içerisinde oluşması, sigorta sektörünü de yakından ilgilendiriyor.

Mevcut ekonomi politikasının devamı halinde, tedrici faiz indirimleri, mali gelirleri azaltacak ve rekabet piyasasının trafik dışı branşlarda azalmasına neden olabilecektir. Nakit döngüsünde önemli yeri olan trafik sigortasında ise yeni araç satışları ve sigortasızlığı azaltacak tedbirlerin bu branşın prim üretimlerini olumlu etkileyeceği beklenebilir.

Türkiye’de sigortacılık, kendi dinamikleri içerisine her yıl bir öncekinden daha farklı zorluklar bulundurmakla birlikte, geçtiğimiz zorlu 3-4 yılda reel anlamda büyüme sağlayabilmiştir, 2025 yılında da yine zorluklara rağmen, TES, zorunlu sigortaların gelişmesi, sağlık sigortaları, zorunlu deprem tarifeleri ve dijitalleşme sayesinde reel büyüme imkanları yakalayacağı beklenmektedir.

Tabii ki 2025’ten bir dileğim olsa; geçmişi daha az konuşup, geleceğe odaklanmak; sigortacılığı geliştirmek, penetrasyonu artırmak, daha çok müşterinin riskini sigorta sektörüne transfer etmek olurdu.

Ne yazık ki, motor branşını ki burada trafik sigortasını konuşmaktan vazgeçemiyoruz çünkü sektörümüzün yıllık üretiminin yüzde 40’lık kısmı trafik sigortası ve kasko sigortalarından geliyor. Bu nedenle 2025’te, TSB olarak odaklanacağımız konuların başında trafik sigortasındaki maliyetler var ve bu maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini birçok kez dile getirdik. 

Trafik sigortasında maliyet unsurları çok net. Bir numaralı işimiz, özellikle bedeni hasarlarda, yani bir trafik kazası sonucunda oluşmuş maluliyet, yaralanma veya ölümlü kazalarda ödenecek tazminat tutarlarının baştan belirlenmiş esasa göre ödenmesi. Mahkeme yoluna gitmeden, yıllar süren davalar olmadan çok kısa bir şekilde vatandaşa, mağdura ödeyecek yöntemin üzerinde anlaştık aslında. Şimdi buna çalışıyoruz. İkincisi, değer kaybı diye bir teminat var; hasar ödüyoruz ama ne teminatı var ne primi var.

Bunu zapturapt altına alarak bir düzenleme haline getirmek istiyoruz. Tabi değer kaybolunca tahkim yolu açılıyor. Tahkim yolunda maliyet katlanarak artıyor, çok önemli maliyet kalemi haline geliyor. Üçüncüsü de orijinal parça veya eşdeğer parça kullanımının sağlanması. Bu üç unsur üzerinde oldukça ciddi adımlarımız var. Bunları sağladıktan sonra da bir sonraki hamlemiz artık trafik sigortasında serbest tarifeye geçerek, aslında gelirin de maliyetin de serbest belirlendiği bir ortam yaratmak. 2025’te bunların olmasını umuyoruz.