Image

''Biz dijitalleşmeyi insanımızın yerine değil yanına konumlandırıyoruz.''

Sigortacılıkta yeni dönem gündemini oluşturan yeni nesil ürün, hizmet ve uygulamalar neler? Bu soruyu Türkiye özelinde yanıtlamak isterim. Malum ülkemizin sigortacılıktaki dinamikleri dünyanın geri kalanından biraz farklı.


Özellikle pandemi sonrası ülkemizde oluşan enflasyonist ortamdaki ekonomik belirsizlikler ve buna bağlı olarak artan güven ihtiyacı sektörümüzü çok etkiledi. İnsanımızın ihtiyaçlarını anlamak ve onlara kişiselleştirilmiş çözümler sunmak her zamankinden daha önemli bir hal aldı.

Magdeburger Sigorta olarak alım gücünün zayıfladığı bu dönemde mevcut standart ürünlere, hizmet anlayışımızdan ödün vermeden ekonomik alternatifler yaratmaya çalışıyoruz. Bu anlamda özellikle kasko ve tamamlayıcı sağlık alanında her gelir grubuna hitap edebilen, çözüm odaklı ve esnek alternatifler sunuyoruz. Bu ürünlere özel geliştirilmiş ülke genelinde geniş servis ağı anlaşmaları yaparak daha etkin hizmet verebiliyoruz. “KaskolaMAG” ürünümüz için hizmet kalitesinden asla ödün vermeyen ve şirket olarak kefil olduğumuz özel araç servislerinden oluşan “MAG Servis” ağımızı kurduk. Benzer şekilde “TamamlaMAG” ürünümüz için sağlık alanında yüksek standartlarda hizmet veren yerel kuruluşlardan oluşan bir anlaşmalı kurum yapısı oturttuk.

Bununla birlikte son yıllarda araç değerlerinin çok artması nedeniyle kusurlu kazalarda oluşan tazminat yükümlülükleri çok yükseldi. Bu noktada “İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası” ürünümüzü ön plana çıkardık. Özellikle aracıyla çok sık seyahat eden insanların tercih ettiği bu ürünümüzle trafik sigortası ve kasko limitlerinin yetmediği yüksek hasarlı kaza durumlarında sigortalılarımıza destek oluyoruz.

Ürünlerin dışında tabii iş süreçlerinin otomasyonu, yapay zekâ entegrasyonları gibi tüm sektörleri ilgilendiren konularda da aksiyonlar almaya devam ediyoruz.

Mevcut stratejimizle ekonomik koşullarının yetersizliği yüzünden sigortadan vazgeçme noktasına gelen insanımızı bahsettiğim esnek ürünlerle sistemde tutuyoruz. Böylece hem sigortalı olmanın avantajlarını sürdürebiliyorlar hem de koşullar düzeldiğinde yeniden farklı ürünleri değerlendirebiliyorlar.

Otomasyon ve yapay zekâ entegrasyonları ise sektörün genel verimliliğini artırıyor ve şirketlerin bu çerçevede inovasyona odaklanmasını sağlıyor. Bir yandan da riskler daha iyi analiz edilebildiği için rekabet artıyor ve daha uygun fiyatlı sigorta ürünleri geliştirilebiliyor.

Bilginin müthiş bir hızda iletilebildiği bir dönemdeyiz. Bu dönemde sigortacılığı insanımıza daha iyi anlatmak, sektörün gelişimine en yararlı katkıyı sunacaktır. Benim her zaman söylediğim üzere toplumumuzda sigortacılık konusunda ciddi bir bilinç eksikliği söz konusu. Sigorta aslında en ucuz ürünlerden bir tanesiyken lüks gibi algılanıyor. Bunu değiştirebilmeli, sigortanın aslında bir tasarruf aracı olduğunu benimsetebilmeliyiz.

Dijitalleşme ve altyapısal süreçlerimizi geliştirmek ana odak noktamız. Bu noktada sadece kendimizi değil, iş ortaklarımızı da dijitalleştirmek adına bir sürü adım atıyoruz. Malum dijitalleşme yakalanabilen bir şey değil sürekli peşinde olmanız lazım. Halihazırda hasar yönetiminden evrak tamamlamaya, iş kabulünden risk analizine kadar farklı alanlarda otomasyonu sağladık. Ancak daha iyi olmamız gerektiğinin de farkındayız.

Şunu da belirtmeliyim ki biz dijitalleşmeyi insanımızın yerine değil yanına konumlandırıyoruz. Acente dostu bir sigorta şirketi olarak sigortacılığın temelinde iletişim ve güven duygusu olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla iletişimi her zaman ön planda tutarak dijitalleşmenin getirdiği operasyonel faydalardan da istifade edeceğiz. Asla sadece dijitale odaklanıp diğer sorumluluklarımızı göz ardı etmeyeceğiz. İş ortaklarımızın her sorununu çözmek ve taleplerini yerine getirebilmek için hepsini yüz yüze dinlemeye ve buna göre aksiyon almaya devam edeceğiz.