Image

''Gelecek nesilleri destekleme sorumluluğumuzun bilinciyle UNICEF iş birliğiyle deprem bölgesindeki çocuklarımızın yaralarını sarmak için çalışmalara odaklandık''

Ülkemizde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle derin bir üzüntü içindeyiz. Toplumsal dayanışmanın bir parçası olmayı ve sorumluluk bilinci ile hareket etmeyi önemsiyoruz. Yaralarımızı ancak birlikte sarabileceğimize inanıyoruz. İlk andan itibaren her birimiz büyük gayret içinde ve imkanlarımızı seferber ederek bu büyük felaketten etkilenen çalışma arkadaşlarımıza, yakınlarına, iş ortaklarımıza, müşterilerimize ve bölge halkına mümkün olan her şekilde desteğimizi ulaştırmak için çaba gösterdik.


Allianz olarak depremden etkilenen bölgelere yapılan yardım çalışmalarını desteklemek amacıyla 120 milyon lira (6 milyon avro) değerinde kaynak oluşturduk. Bu yardım fonuyla öncelikli olarak etkilenen illere ambulans ve Allianz Partners’ın katkısıyla konteyner desteği veriyor, AFAD'ın afeti koordine etmesine, Kızılay'ın insani yardım sağlamasına, belediyelerin ihtiyaç malzemelerini temin etmelerine, İstanbul Tabip Odası'nın gönüllü sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamasına, Ahbap Derneği ve Türk Psikologlar Derneği'nin bölgedeki çalışmalarına destek oluyoruz. Ayrıca Allianz, 70’ten fazla ülkedeki 155 binden fazla çalışanını da desteğe çağırdı. Çalışanların da katkılarıyla birlikte etkilenen bölgelere 140 milyon liranın üstünde katkı sağlanacağını öngörüyoruz. Diğer yandan gelecek nesilleri destekleme sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu amaçla UNICEF iş birliğiyle deprem bölgesindeki çocuklarımızın yaralarını sarmak için çalışmalara başlarken, kurumsal sosyal sorumluluk programımız Allianz Motto Hareket’i de TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) aracılığıyla bölgedeki çocuklarla buluşturuyoruz. 

Bu süreçte depremden etkilenen müşterilerimiz ve iş ortaklarımız için de birtakım önlemleri hızla hayata geçirdik. Yuvam, Güvenli Evim, Bireysel Kasko ve Sağlık müşterilerimizin deprem teminatı içeren poliçelerinde deprem muafiyet kuralını devre dışı bıraktık. Bölgede faaliyet gösteren acentelerimiz için komisyon avansı, geri ödemesiz destek, taşınma desteği ve kira desteğini de içeren Deprem Destek Paketi’ni devreye aldık.

Sadece ülkemizin değil dünyanın en büyük felaketlerinden biri olarak tanımlanan bu depremlerin toplumsal, sosyal, ruhsal ve finansal açılardan yarattığı etkiler önümüzdeki dönemde ana gündem maddesi olmaya devam edecek. Bu nedenle, ilk etapta temel ihtiyaçlara yönelik sunulacak çözümlerin ardından sürdürülebilir uzun vadeli projelerin hayata geçirilmesinin deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkmasında son derece önemli olduğu kanaatindeyiz. Bu nedenle yardım fonumuzla öncelikli olarak kamu, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve birlikler aracılığıyla deprem bölgesindeki çalışmalara destek olmaya başladık. Sonrasında ise gelecek nesilleri destekleme sorumluluğumuzun bilinciyle UNICEF iş birliğiyle deprem bölgesindeki çocuklarımızın yaralarını sarmak için çalışmalara odaklandık. Fonumuz aracılığıyla kademeli olarak gelişecek ihtiyaçlar doğrultusunda toplumsal dayanışmanın parçası olmaya devam edeceğiz. Biliyoruz ki zaman, yıllardır sağlıklarına ve varlıklarına güvence olmak için çalıştığımız müşterilerimizin, toplumumuzun, ülkemizin yanında olma zamanı. Zaman, dayanışma zamanı. Biz de bu dayanışmanın bir parçası olmak üzere sorumluluk üstlenmeyi sürdürüyoruz. Temel konusu risk yönetimi, önleyici çözümler ve hasar tazmini olan sigorta sektörü, başta doğal afetler olmak üzere birçok riskin yarattığı hasarları teminat altına alıyor. Doğal afetlerin ekonomik etkileri gözle görülür oranda artarken bu afetlerin sebep olduğu ekonomik kayıpların önemli bir bölümü sigorta sektörü tarafından karşılanıyor. Bu noktada önleyici tedbir olarak sigorta, olmazsa olmaz bir destek aracı görevi üstleniyor.

Allianz Türkiye olarak 2019’da hayata geçirdiğimiz Allianz Teknik Deprem ve Yangın Test ve Eğitim Merkezi’yle müşterilerimizin risklerini azaltmaları için danışmanlık hizmetleri veriyoruz.  Uluslararası akreditasyon standartlarına uygun, bu ölçekteki yangın ve deprem testlerini tek bir merkezde toplayan Türkiye’nin ilk tesisi olan Allianz Teknik; deprem laboratuvarı, deprem eğitim salonu, deprem simülasyonunun da olduğu konferans salonu, yangın simülasyon odası (EDOK) ve spray odaları (yağmurlama sistemi aktivasyon odası), yangın eğitim salonu, yangın pompa odası, duman kaçış simülasyon odası, temiz yangın simülasyonu ve yangına tepki laboratuvarı bölümlerinden oluşuyor. Türkiye’deki toplumsal risk farkındalığını artırma konusunda önemli bir adım olarak gördüğümüz merkezimizde deprem ve yangınlara karşı bilgilendirme çalışmaları yapılıyor. Endüstriye yönelik deprem ve yangın testleri yürütülüyor, profesyonel risk danışmanlık hizmeti veriliyor. Meslek kuruluşları ve üniversitelerle sertifikasyon ve eğitim programları düzenleyerek kamuya ve özel sektöre nitelikli teknisyen ve mühendisler yetiştirilmesine katkı sağlanıyor. Üniversite öğrencileri için bilimsel programlar, gençler ve çocuklar için eğitim programları hayata geçiriliyor. Allianz Teknik ile ülkemizin karşı karşıya olduğu deprem ve yangın tehlikelerine karşı toplumsal risk farkındalığının artırılmasını amaçlıyoruz.

Deprem gibi doğal afetler konusunda atılabilecek en önemli adım, risk meydana gelmeden önlem almaktır. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarımızın bu konuda bilinçlenmesi, gelecekte de depreme hazırlıklı bir Türkiye için büyük önem taşıyor. 2021 yılında Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) iş birliğiyle başlattığımız “Allianz Teknik Çocuklarla Buluşuyor” projemiz ile deprem riski yüksek 9 ilden 10 yaş üstü 160 çocuğa çevrimiçi atölyeler düzenledik. Çocuklarımızın büyük bir katılım ve ilgi gösterdiği atölye çalışmalarımızı geliştirmeye, projemiz kapsamında önemli adımlar atmaya devam edeceğiz.