Image

''Groupama Sigorta olarak bölgede sahip olduğumuz yaklaşık 248 acentemiz ile 642 milyon TL prim üretimi gerçekleştirdik''

İç Anadolu bölgesi ülkemizin ikinci en büyük bölgesi konumunda bulunuyor. Jeopolitik açıdan Güney Doğu Anadolu Bölgesi dışında diğer tüm bölgelerle komşu olması nedeniyle stratejik bir konumu var. Gelişmiş ekonomisi ve özellikle tarım üretimiyle öne çıkan bir bölge. Tüm bu özellikleriyle bölgemiz potansiyele sahip ve gelecek vadediyor. Ülkemizdeki şeker pancarı üretiminin büyük bir kısmı İç Anadolu Bölgesi’nde gerçekleşiyor.


Bölgede Ankara, Eskişehir, Konya, Kayseri, Kırıkkale ve Sivas gibi önemli sanayi kentleri bulunuyor. Bölgedeki illerin ekonomik yapısı ile bu illerde kişi başına düşen milli gelirden alınan payı dikkate alındığında ağırlıklı olarak bireysel ürünler ön plana çıkıyor. Yanı sıra bölgenin birçok ilinde deprem riskinin düşük olması sebebiyle, ticari branşlardaki primler diğer bölgelere, özellikle de Marmara ve Ege’ye kıyasla oldukça düşük seviyede. Tarım sigortalarında ise potansiyel yüksek olmakla beraber kredi ilişkisi nedeniyle bankaya bağımlı bir müşteri yapısı ile karşı karşıyayız. Kişi başına düşen sigorta poliçesi adedi bakımından İç Anadolu Bölgesi, Marmara ve Ege ile kıyaslandığında daha düşük sayıda yer alıyor. Bu durumu bölgenin büyüme potansiyelinin bir göstergesi olarak ele alıyoruz. Burada olan aktif satış konusunda gidecek daha çok yol olduğunu ve bu potansiyeli değerlendirebileceğimizi düşünüyoruz.

Groupama Sigorta olarak bölgede sahip olduğumuz yaklaşık 248 acentemiz ile 642 milyon TL prim üretimi gerçekleştirdik. Son derece deneyimli ve yetkin acentelerimizin de özverili çalışmalarıyla bölgemizin ekonomik büyümesine paralel olarak sigorta prim üretiminin de artacağını söyleyebilirim. Bölgede Groupama Sigorta olarak, ekonomik koşulları ve potansiyeli birbirinden çok farklı 15 ilde hizmet veriyoruz. Bu illerin içinde Ankara, Kayseri ve Çorum illeri; yangın, nakliyat gibi kurumsal ürünlerde ön plana çıkıyor. Diğer illerimizde ise daha çok bireysel ürünler tercih ediliyor. Kasko ve trafik sigortası poliçeleri ağırlıklı olarak daha fazla ilgi görüyor. Tüketici alışkanlığı doğrultusunda talep edilen oto sigortası ürünlerinin yanında önemli ihtiyaçlara karşılık veren konut, ferdi kaza gibi ürünler hakkında da sigortalılarımızı bilinçlendirmek ve bu şekilde portföyü çeşitlendirmek büyük önem taşıyor. Sadece bölgemizde değil genel olarak ülkemizde sigortacılık gelişmeye açık ve gelecek vadeden bir sektör. Sektörel olarak bu bölgede öncelikle alınması gereken aksiyonu değerlendirdiğimizde; son dönemlerde veri kalitesindeki iyileşmeden yararlanarak bölgesel veriye odaklanmak, doğru analizleri yapmak ve il bazında daha doğru prim tarifelerini oluşturmak olarak sıralayabiliriz. Bölgedeki sigorta bilinci ve alışkanlığının tabana yayılmasının sağlanması da bir başka öncelikli aksiyonumuz olarak aldık. Sigorta bilincinin artması, sektörümüzün en önemli paydaşı olan acentelerimiz için, işine çok daha fazla yatırım yapan, pazarlama faaliyetinin öne çıktığı çok daha güçlü ve profesyonel acente yapısının oluşmasına da öncülük edeceğini düşünüyoruz.

Sektör olarak ekonomideki büyümeye bağımlıyız. Geçtiğimiz yıl azalmakla birlikte pandeminin etkileri devam etti. Bu çeşitli ekonomik zorlukların sürmesini sağladı. Yanı sıra üzücü doğal afetler de yaşadık.  Bu sene de sigortalı ihtiyaçları doğrultusunda tamamlayıcı sağlık sigortaları başta olmak üzere, doğal afetler ve iklim değişikliği kaynaklı risklere yönelik teminatlar içeren sigorta ürünlerine talebin artacağını düşünüyorum. Acentelerimize vereceğim öncelikli mesajım; geçmiş alışkanlıklarını değiştirmeleri, sadece sigortalılarının talep ettikleri alışılagelmiş ürünlerin ötesine geçmeleri. Sigortalılarının risklerini iyi analiz ederek onların ihtiyaçlarına en uygun ürünleri belirleyip sunarak portföylerini zenginleştirmelerini öneririm. Ayrıca önümüzdeki yılları düşünerek dijital satışa yatırım yapmaları da doğru olacaktır. Pasif satıştan aktif satışa geçmek, ihtiyaç yaratma konusunda gelişim sağlamak, satın alınan ürünlerle beraber satışı yapılan ürünlere odaklanmayı bir acente için sürdürülebilir büyümenin sihirli formülü olarak düşünebiliriz.