Image

''Allianz Global Corporate & Specialty’nin (AGCS) her yıl yaptığı küresel iş dünyası riskleri anketi de, CEO’ların, risk yöneticilerinin, broker’ların ve sigorta uzmanlarının siber saldırılara yönelik endişelerinin giderek arttığını gösteriyor''

Günümüz dijital iş dünyasında, risklerin belirsizliği ve bu risklerin yönetimi, başarılı olabilmenin temel şartlarından biri haline geldi. Bireylerin ve şirketlerin ağ bağlantısıyla ilişkide olduğu bu dünyada hayatımızı ve güvenliğimizi tehdit eden yıkıcı senaryoların çeşitliliği her geçen gün artıyor. Bilhassa pandemi sürecinde değişen çalışma modellerinin etkisiyle ortaya çıkan iki önemli trend siber suçların artmasına kapı açtı. Birincisi, ağ teknolojilerine olan bağımlılığımız arttı. İkincisi ise bulut depolama servislerinin kullanımının yaygınlaşması oldu.


Bu gelişmelerin de etkisiyle, siber olaylar iş dünyasının risk barometresinde her zaman en üst sıralarda yer bulan iş kesintisi ve doğal afet gibi riskleri geride bırakmış durumda. Aslında 2019 yılından bu yana iş dünyasının karşı karşıya olduğu en büyük risklerden biri olarak öne çıkıyor. Allianz Global Corporate & Specialty’nin (AGCS) her yıl yaptığı küresel iş dünyası riskleri anketi de, CEO’ların, risk yöneticilerinin, broker’ların ve sigorta uzmanlarının siber saldırılara yönelik endişelerinin giderek arttığını gösteriyor. 2019’da siber tehditlerin en büyük risk olduğunu düşünen uzmanların oranı yüzde 37 iken, 2022 yılında bu oran yüzde 44’e çıkmış durumda. Siber suçların hem şirketlere hem de ekonomiye verdiği zarar da arttı. Bu zararın her yıl yüzde 15 artması ve 2025 yılında 10,5 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.

Tedarik zinciri saldırıları, kullanıcı ve müşteri bilgilerinin ifşa olması, kripto suçlar şirketleri tehdit eden risklerin sadece birkaçı. Bu risklerin gerçekleşmesi, kurumlara itibar kaybı, finansal kayıplar ve hukuki yaptırımlar olarak geri dönüyor. Her yıl işlenen siber suçların yalnızca yüzde 10’unun rapor edildiği göz önüne alındığında, şirketlerin tahmin edilenden daha büyük bir riskle karşı karşıya olduğunu söylemek mümkün. Şirketlerin ve bireylerin güvenlik konusunu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak, siber sigorta hizmetinin de katkısıyla siber dayanıklılıklarını geliştirmeleri gerektiğine inanıyoruz.

Siber sigortanın, ekonominin başarılı bir şekilde dijitalleşmesi adına temel unsurlardan biri haline geldiğini düşünüyoruz. Sigorta, işletmelerin olası bir siber saldırı karşısında milyonlarca dolara varabilecek ve telafisi yıllarca sürecek iş kayıplarının önüne geçmesini mümkün kılar. Dijital çağda siber sigortanın olmazsa olmaz bir ihtiyaç olduğunu güçlü bir şekilde kavrayan şirketlerin sayısı da artıyor. Siber güvenliğin, şirketin temel güvenlik yapısının ayrılmaz bir parçası olduğunu bilen şirketler bu alana daha fazla yöneliyor. Dolayısıyla dünyada siber sigortaya olan talep istikrarlı bir şekilde artma eğiliminde.

Özellikle siber saldırılarda büyük zararlara uğrayabilen sektörlerin başında gelen finans ve bankacılık, eğitim, iletişim, sağlık hizmetleri, perakende ve imalat gibi alanlarda sigorta penetrasyonu yükselişte. Geçtiğimiz yıl siber sigorta pazarı 7,6 milyar dolar olarak gerçekleşirken, sektörel öngörüler yıllık ortalama yüzde 25,3 büyüme ile bu miktarın 2028 yılına kadar 36 milyar dolar seviyelerine çıkacağına işaret ediyor. 

Son bir yılda, şirketlere yönelik bir haftada gerçekleşen siber saldırılarda yüzde 50 artış olduğunu görüyoruz . Küçük ve orta ölçekli şirketler, yalnızca büyük ölçekli kurumların siber saldırılara maruz kalabileceğini düşünme eğilimde. Oysaki siber saldırılar ölçekten ve sektörden bağımsız gelişebiliyor. Dolayısıyla tüm şirketler siber saldırı olup olmayacağını değil, ne zaman olacağını düşünmeli ve gerekli önlemleri almalılar. Genel olarak şirketlerin siber sigortanın kapsamını ve sağlanan hizmetleri daha iyi anlamaya ihtiyaç duyduğunu gözlemliyoruz. Sigorta şirketleri olarak, siber güvenlik alanında müşterilerimize nasıl bir iş ortaklığı sunduğumuzu en iyi şekilde anlatarak, Türkiye’deki pazar payının önümüzdeki dönemde artmasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.

Dijitalleşme ekonominin ve toplumun her alanında hızla ilerliyor. Allianz Türkiye olarak biz de bu baş döndürücü hızda her zaman birkaç adım önde olmaya ve risk analizlerimizi en doğru şekilde yapmaya odaklanıyoruz. Müşterilerimizin olası riskleri anlamalarına ve finansal yapılarını güçlendirmelerine yardımcı oluyoruz. Ticari kuruluşlara sunduğumuz Siber Sorumluluk Sigortası ürünümüz, siber saldırı sonucu kişisel veri veya kurumsal verinin ihlali nedeniyle ortaya çıkabilecek, kurumun yasal olarak ödemekle yükümlü olabileceği idari para cezaları, tazminatlar, masraflar ve siber saldırıya bağlı iş durması sonucu oluşabilecek kar kaybına teminat sağlıyor. Bireysel müşterilerimize ise Siber Güvence (Dijital Koruma) Sigortası ürünümüzle şifre hırsızlığı, kimlik hırsızlığı, sahte sitelerden alışveriş yapma riskine karşı güvence sağlıyoruz. Siber ürün yelpazemizi, müşterilerimizin ihtiyaçlarına ve dijital bağımlılıklarına uygun hizmetlerle sürekli geliştirmeye devam edeceğiz.