''Siber güvenlik sigortalarının sayısında hızlı bir artış olacağını öngörüyoruz''
Siber güvenlik artık hem iş hayatımızın hem de özel hayatımızın bir parçası. Güvenlik önlemleri geliştikçe siber saldırılar da çeşitlenip yeni yollar arıyor. Özellikle pandemiyle birlikte siber tehlikeler ivme kazandı. Bu süreçte tüm alışverişleri ve ödemeleri internet üzerindeki uygulamalardan gerçekleştirdik ve özellikle banka ile e- ticaret uygulamaları en çok siber saldırıya uğrayan platformlar oldu.
Öte yandan evden çalışmanın arttığı bu dönemde şirketler el yordamı güvenlik önlemleriyle çözüm aradı, kimileri çok güçlü sistemler kurdu ancak gün geçtikçe fazlasını yapmak gerekecek. Bunların başında; iş devamlılığı için kritik önem taşıyan verilerin haftalık olarak yedeklemesi, bilgisayar sistemlerini korumak için gerekli antivirüs yazılımının güncel ve işler durumda tutulması, bilgisayar sistemlerinin düzenli olarak güncellenen parola / sistem yapılandırmaları / yazılım yamaları / güvenlik duvarlarıyla siber olaylardan korunması geliyor. Tabii bunlara ek olarak siber sigortalar da vazgeçilmez hale gelecek. Çünkü önlemler her zaman yeterli olmayabilir, sigorta şirketleri de bu durumlar için var zaten. Kaldı ki tüm bu riskler sadece kurumlar değil bireyler için de geçerli. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte şirketlerdeki siber güvenlik ekiplerini ve siber güvenlik firmalarını daha sık duyacağız. Siber güvenlik sigortalarının sayısında da hızlı bir artış olacağını öngörüyoruz.
Maalesef Türkiye’deki sigorta penetrasyonu her yıl giderek artsa bile yine de dünya ortalamasının altında kalıyor. Penetrasyon oranı dünya genelinde yüzde 7,4 iken ülkemizde yüzde 2,2 civarında. Bu oranın artmasını bekliyoruz elbette hatta beklemekle kalmayıp sektör paydaşları olarak bu artışı sağlayacak projelerde yer alıyoruz. Yönetim Kurulu üyelerinden olduğum Vizyon 2024 projesi de bunlardan biri.
Şunu da söylemek gerek ki artık Türk sigorta sektörünün gelişmesinin önünde bir engel olmadığı düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte de penetrasyonu artırmaya odaklanmaya devam edeceğiz. Bunun için de yeni ürünler ve yeni anlayışların önemi büyük. Siber sigortalar ise zamanın ruhunu yakaladığı için bu yenilik anlayışında önemli bir yere sahip.
Quick Sigorta olarak hem dijitalleşmeyi hem de gündem dinamiklerini yakından takip eden bir şirket olduğumuz için hızlı aksiyon alıyor ve yeni ürünler geliştiriyoruz. Siber sigorta yani QKimlik ürünümüz de böyle bir hızla hizmete sunulmuştu. Sektörde herhangi bir konuda öncü olmak, ürünü geliştirmek ve hizmet kalitesini artırmak açısından da büyük öneme sahip. Bu nedenle sahip olduğumuz etkiyi sürdürecek bir stratejiye sahibiz. Çünkü veriler siber güvenlik için bir an bile inovasyonu elden bırakmamamız gerektiğini gösteriyor bize. Cybersecurity Ventures’un yaptığı araştırma ve hesaplardan süzdüğü bir öngörüsü bulunuyor. Buna göre siber sigorta sektörü 2021’deki 8,5 milyar dolar değerden 2025’te 14,8 milyar dolar değere ulaşacak. 2031’de ise sektör hacminin 34 milyar doları geçmesi bekleniyor. Bu değer, 2020 ile 2031 arasındaki 11 yıllık süreç için öngörülen yüzde 15 yıllık bileşik büyüme oranı (CAGR) kapsamında hesaplandı. Bu rakamlar işin boyutlarını da gözler önüne seriyor.
Biz de bu öngörüden hareketle sürekli geliştireceğimiz siber sigorta ürünleriyle sektördeki ağırlığımızı korumak istiyoruz. Ürünümüzün halihazırdaki ana teminatları şunları kapsıyor: Kimlik hırsızlığı, hukuki harcamalar, gelir kaybı, seyahat masrafları, iletişim masrafları, kişisel şifre çalınma, kimlik yenileme, ATM Hırsızlık ve ferdi kaza. Aynı zamanda bu ürünü satın alan kişilere Bitdefender Total Security antivirüs programını da hediye ediyoruz. Zaman içerisinde siber saldırıların çehresi değiştikçe biz de geliştirmelerimizi bu yönde yapacağız.
