Image

“BES’in hem tasarrufların ana limanı konumuna geldiğini hem de ekonomimizin en güçlü oyuncularından biri olduğu anlamına geliyor”

2003 yılında hayatımıza giren Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) verilerine baktığımızda ülkemizin tasarruflarının artmaya devam ettiğini rahatlıkla görebiliriz. Bununla birlikte bu rakamların gelişmiş ülkelere kıyasla oldukça düşük seviyelerde olduğunu da söyleyebiliriz. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2019 yılında %26 olan hanehalkı tasarruflarının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı, 2020’de ancak %26,8 seviyelerine çıktı.


Ancak geçtiğimiz son üç yıl hem bireylerin tasarrufa bakış açısı hem de tasarrufa yönelme güdülerinde önemli değişiklikler yaşandı. COVID-19 nedeniyle tüm dünyanın bir sağlık endişesi yaşamaya başladığını ve ardından gelen korku ortamıyla bireylerin tasarrufa yöneldiğini gözlemledik. Gerek ortalama yaşın 32’lere gelmesi gerekse kadınların ekonomide kendilerini daha fazla göstermeye başlamalarıyla tasarruf tarafında pozitif yönde gelişmeler meydana geldi. Altın ve nakit mevduatlar üzerinden yapılan tasarruflarda da artış olduğunu görüyoruz.

 

BES’in hem tasarrufların artmasında hem de ekonominin derinleşmesinde önemli bir gücü var. Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre halihazırda BES’teki tüm birikimlerin gayrisafi yurtiçi hasıla içerisinde %3,4 ile hatırı sayılır bir yeri bulunuyor. Bu, BES’in hem tasarrufların ana limanı konumuna geldiğini hem de ekonomimizin en güçlü oyuncularından biri olduğu anlamına geliyor.

 

Bireyler, refah bir emeklilik hayatı yaşayabilmek için tasarrufa BES ile yöneliyor. Bu yönelimde elbette BES’in sunduğu birtakım avantajlar ve kolaylıklar çok önemli. Biz her zaman BES’in en kolay ve en şeffaf, güvenilir bir birikim aracı olduğunu söyledik. Bireyler hangi bireysel emeklilik şirketiyle çalışırsa çalışsınlar birikimlerini Takasbank üzerinden kontrol ve takip edebiliyorlar. En önemli avantaj ise devletin sunduğu %30 devlet katkısı. Bu seneye kadar %25 olan katkının %30’a çıkarılması, devletin tasarrufun ana adresi olarak BES’i gördüğünün de bir göstergesi. Ayrıca bireylerin kolayca tasarruf yapmasına imkan sağlaması, tasarruf yapma alışkanlığı olmayanların talimatlarla otomatik olarak ve düzenli birikim yapması, bireyler adına profesyonel fon yönetim hizmeti sunulması gibi birçok özellik, BES’in ana gücünü oluşturuyor.

 

Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nda yapılan değişikliklerle hem katılımcıların BES’te devamlılığını sağlayacak hem de sisteme yeni girişleri teşvik edecek önemli yenilikler hayatımıza girdi. 2013 yılında devlet katkısı uygulaması ile avantajları artan BES, Emeklilik Gözetim Merkezi’nin 25 Mart 2022 verilerine göre 7,3 milyon katılımcıya ve yaklaşık 257 milyar fon büyüklüğüne ulaşarak büyük bir başarıya imza attı.

 

Her zaman vurguladığım gibi dünyanın hiçbir yerinde emeklilik sistemine devletin böylesine güçlü bir desteği yok. %25 devlet katkısının %30’a çıkarılmasıyla birlikte yeni dönemde fon büyüklüğünün ve tasarruf oranlarının daha da yukarılara çıkacağını öngörüyoruz. Yine 18 yaş altındaki bireylerin BES sistemine dahil edilmesiyle küçük yaştan itibaren tasarruf bilincinin çocuklarımıza kazandırılmasının önü açılmış oldu. Böylelikle çocukları ya da torunları için tasarruf yapmak isteyen ebeveynlerin oranında artış yaşanacağını da göreceğiz.

 

Ülkemizin yurtiçi tasarruflarının düzenli şekilde büyümesine ihtiyaç duyuluyor. Ülke olarak tasarruf açığımızı bu sistem üzerinden giderebilme imkânımız var. Bu alanda yapılacak her düzenleme, her katkı, ülke ekonomisine tasarruf olarak dönecektir. Tasarrufların artması, ekonominin büyümesi ve toplumun emeklilikte hak ettiği şekilde geçimini sağlayabilmesi adına gerekli olan birikim için bu tip kendini kanıtlamış, sürdürülebilir ve güvenilir sistemlere ihtiyaç var.

 

BES ve Otomatik Katılım Sistemi esas olarak temel değil, sosyal güvenlik sistemini destekleyici sistemlerdir. Sosyal güvenliğin birinci aşaması olan zorunlu kamu sosyal güvenlik sisteminin tamamlayıcısıdırlar. Özü itibarıyla birinci basamaktan elde edilen emeklilik maaşlarını ikinci bir sistemle desteklemek veya avantajlı bir sistemde birikim yapmak amacını taşırlar. Tavsiye edilmemekle birlikte, bireysel katılıma bağlı olan BES’ten 56 yaşından önce ayrılmak ve birikimleri almak mümkün. Ancak BES’i sonlandırmak ve buradaki birikimleri kısa vadeli nakit ihtiyaçlar için almak, sistemin amacına uygun olmayacaktır. Çünkü BES ile temel olarak arzu edilen sistemde uzun vadede kalarak daha yüksek birikim elde etmektir. Burada, mevzuattaki vergi avantajından en üst düzeyde yararlanmak ve devlet katkısının tamamına hak kazanmak için gereken 56 yaşı doldurmak şartı önemli bir göstergedir. 56 yaş ve belki daha ötesine kadar birikime devam edilebilir. Mümkün mertebe düşük yaşlarda sisteme girmek, uzun vadede daha makul ödemelerle hedefe ulaşmak için ek bir fırsat olacaktır. Bireylerin kendileri için mümkün olan en düşük yaşta, çocukları için ise 18 yaşına ulaşmalarını beklemeksizin BES’e girmelerini mutlak surette tavsiye ediyoruz.