18 yaş altının BES’e girişiyle robo-danışmanlık hizmetleri büyük önem kazanacak
18 yaş altının BES’e girişiyle robo-danışmanlık hizmetleri büyük önem kazanacak

18 yaş altının BES’e girişiyle robo-danışmanlık hizmetleri büyük önem kazanacak

Öneriver Ürün Yöneticisi ve Kurucu Ortağı Haluk Özek; “Öneriver olarak hedefimiz, geliştirdiğimiz yazılım ürünleriyle sermaye piyasası kurumlarının müşterilerine daha iyi hizmet vermelerine yardımcı olmak”

Bizlere Öneriver - Robo Danışmanlık hakkında kısaca bilgi verir misiniz?

Öneriver 2 yıl önce 25 yıllık bir fintech şirketi olan İnfina Yazılım’ın bir spin-off’u olarak kuruldu. 3 ürün yöneticisi ve 6 yazılım mühendisinden oluşan genç ve deneyimli bir ekibimiz var. Bildiğiniz üzere finans sektöründe dijitalleşmenin etkisiyle hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Öneriver olarak hedefimiz, geliştirdiğimiz yazılım ürünleriyle sermaye piyasası kurumlarının müşterilerine daha iyi hizmet vermelerine yardımcı olmak.

Bu kapsamda oluşturduğumuz ürün yelpazemizde 4 adet ürünümüz bulunuyor.

Risk Kolay: Kurumların müşterilerin risk profillerini daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunarak ölçmelerini ve müşterilerin portföyleriyle risk profillerini karşılaştırarak yatırım süreci boyunca müşterileri yönlendirmelerini sağlayan ürünümüz.

Robo-Danışman: Black & Litterman finansal modeli ve makine öğrenimi modellerini kullanan, kurumların müşterilerine verimli portföyler oluşturmalarını sağlayan robo-danışmanlık ürünümüz. Patent başvurusunu yaptığımız bir modifikasyonumuz sayesinde bu modelin farklı risk gruplarındaki ve yaştaki müşteriler için farklı portföyler oluşturmasını sağlıyoruz. Bu sayede kurumlar müşterilerine onların ihtiyaçlarına daha iyi hitap eden portföyler oluşturabiliyorlar.

Hedef Odaklı Yatırım: Kurum müşterilerinin bir finansal hedef belirleyip bu hedef doğrultusunda yatırım yapmalarını sağlayan modülümüz. Patent başvurusunu yaptığımız ve makine öğrenimi destekli modelimiz sayesinde gerçekçi projeksiyonlar yapabiliyor ve müşterileri doğru bir şekilde yönlendirebiliyoruz. Örneğin hedefine istediği sürede ulaşabilmesi için yeterli miktarda düzenli birikim yapmayan bir müşterinin tanımlı otomatik birikim miktarını belli bir oranda artırmasını tavsiye edebiliyoruz. Bu modülümüz sayesinde kurum müşterileri daha fazla ve daha disiplinli birikim yapabiliyorlar.

Fon-Kolay: Kurum müşteri temsilcilerinin müşterileri için kolaylıkla fon portföyü dağılımları oluşturmalarını veya önceden belirlenmiş fon paketlerini sunmalarını ve dijital ortamlardan paylaşmalarını sağlayan ürünümüz.

Yukarıdaki ürünlerimizin hepsinin önyüz servisleri hazır. Bu sayede kurumların müşterilerine daha iyi bir deneyim sunmalarını sağlıyoruz. Ürünlerimiz modüler bir mimari ile hazırlandıkları için birbirlerinden bağımsız veya birbirleri ve kurumların back-office sistemleri ile entegre çalışabiliyorlar. Her bir ürünümüzden bankalar, emeklilik şirketleri, aracı kurumlar ve portföy yönetim şirketleri faydalanabiliyor.

Yapay zeka ile robo fon danışmanlığı nedir? Bu konuda bilinmesi gerekenleri okuyucularımıza aktarabilir misiniz?

Robo-danışmanlığın merkezinde bir finansal model bulunur. Bu modelin amacı minimum riskle maksimum getiriyi hedefleyen, bir başka deyişle en verimli portföyü yaratmaktır. Finansal modelin girdilerinden bir tanesi de varlık danışmanlarının piyasa beklentilerini girdiği bölümdür. Örneğin altın ve hisse senedi fonlarından oluşturulacak bir portföyde, varlık danışmanının altın ve hisse senedi için getiri beklentisi girmesi gerekir. Biz Öneriver olarak bu bölümün girdilerini makine öğrenmesi modellerimiz ile sağlıyoruz.

Bireysel Emeklilik Sistemi’nde emeklilik şirketlerinin robo-danışmanlık hizmetleri verebilmeleri için portföy yönetim şirketleriyle beraber çalışmaları gerekiyor. Bu yüzden kendi makine öğrenmesi modellerimize ek olarak PYŞ’lerde çalışan piyasa profesyonellerinin de görüşlerini girebileceği hibrit bir yapı oluşturduk. Bu sayede varlık yöneticisi istediği görüşleri değiştirebiliyor veya kendisi yeni görüşler girebiliyor. Piyasa profesyonelleri ve makine öğrenmesinin bu şekilde beraber çalışmasını sağlayarak optimum sonuçlar elde ediyoruz.

Makine öğrenmesi kullandığımız bir başka modülümüz ise Hedef Odaklı Yatırım. Yatırımcının kişiye özel gelecek getiri projeksiyonunu yaparken Monte Carlo simülasyonlarının yanı sıra makine öğrenmesi algoritmalarımızı kullanıyoruz. Bu sayede gerçekçi projeksiyonlar yapabiliyoruz.

Bu hizmetin hem müşteri hem de sektör kanadında faydaları neler?

Türkiye ne yazık ki finansal okur-yazarlığın düşük olduğu bir ülke. Bireysel Emeklilik Sistemi ülkemizdeki en popüler birikim yöntemi olmasına ve emeklilik şirketlerinin oldukça başarılı yönetilen fonları olmasına rağmen, katılımcıların %90’dan fazlası BES portföylerini hiç değiştirmiyor. Bunun sebebi de katılımcıları yönlendiren bir sistem olmaması.

Robo danışmanlar sayesinde katılımcılara risk profillerine özel BES portföyleri oluşturulabiliyor. Biz Öneriver olarak yaptığımız geliştirmeler sayesinde önerilen portföy dağılımlarının katılımcı özelinde kişiselleştirilmesini sağlayabiliyoruz. Bu sistemin patent başvurusunu da yapmış bulunuyoruz.

Robo-danışmanlık hizmetleri, her bir katılımcının kendi risk algısına uygun ve piyasa dinamiklerine göre değişen portföy dağılımlarına sahip olmasını sağlıyor. Bu sayede katılımcıların birikimleri çok daha verimli bir şekilde yönetilmiş oluyor. Birikimlerin doğru zamanda doğru fonlara aktarılması sayesinde emeklilik şirketlerinin fon büyüklükleri ve dolayısıyla bu fonlardan elde ettikleri yönetim ücretleri artıyor.

Ülkemizde son dönemlerde bireysel emeklilik gelişimini sürdürüyor. Sizce, bu gelişimde dijitalleşmenin rolü ne olacak?

Dijitalleşme sayesinde müşteriyi merkeze koyan yaklaşımlar ön plana çıkmaya başladı. Bu durum bireysel emeklilik sistemi için de geçerli. Artık katılımcılar hali hazırda aldıkları hizmetlere ek olarak yeni hizmetler de almak ve daha sık dokunulmak istiyor. Yukarıda bahsetmiş olduğum kişiye özel portföyler bu durumun güzel bir örneği. Öneriver olarak hizmet verdiğimiz kurumların belli bilgileri katılımcılarına kullanıcı dostu bir şekilde ulaştırabilmelerine çok önem veriyoruz. Bu yüzden bizimle çalışan kurumlara sağladığımız, kendi web siteleri ve uygulamalarının içine koyabildikleri oldukça fazla önyüz servisimiz bulunuyor.

Bireysel emeklilik alanındaki dijitalleşme sürecinde robo danışmanlık hizmetleri nasıl bir yer tutacak?

Robo-danışmanlık konsepti ABD’de 2008 krizinin hemen ardından ortaya çıktı. Çözülmesi amaçlanan problem krizde ciddi bir kayba uğrayan küçük yatırımcının birikimlerini daha doğru bir şekilde değerlendirmesini sağlamaktı. Ülkemizdeki bireysel emeklilik sistemini incelediğimizde, dijitalleşmeyle beraber katılımcılara kişiye özel, sürekli ve katma değeri yüksek hizmetler sağlamanın giderek daha çok gündeme geldiğini söyleyebiliyoruz. Robo-danışmanlık tam olarak bu noktada devreye giriyor. Bu teknoloji sayesinde kurumlar maliyetlerini minimum düzeyde artırarak tüm müşterilerine kişiye özel hizmetler verebiliyor.

Ülkemizde emeklilik şirketleri katılımcılarına varlık yönetimi hizmetlerini 2 şekilde sağlayabiliyor. Katılımcılara portföy dağılımlarının tavsiye edildiği ve son kararın katılımcıya bırakıldığı “Onaylı Model” ve katılımcıların fon dağılımı değişiklik haklarını portföy yönetim şirketlerine devrettiği “Otomatik Model”. Öneriver olarak emeklilik şirketlerinin bu iki modeli de kullanabilmelerini sağlıyoruz.

Robo-danışmanlık hizmetinde yatırımcıların dikkat etmesi gerekenler neler, bu alandaki tavsiyelerinizi öğrenebilir miyiz?

Yatırımcı psikolojisi oldukça değişken ve ne yazık ki genellikle yatırımcıların zararına sonuçlanan kararlara yol açabiliyor. Bu durum özellikle finansal okur-yazarlığın yüksek olduğu ülkelerde daha çok öne çıkıyor. Öneriver olarak davranışsal finans ve yatırımcı önyargıları konusunda pek çok araştırmamız bulunuyor. Amacımız yatırımcıların robo-danışmanlık hizmetlerinden en iyi şekilde faydalanabilmelerini sağlamak.

Robo-danışmanlık hizmetlerinin avantajı, portföy değişikliği kararlarının yatırımcı psikolojisinden bağımsız olarak veriliyor olması. Bu sebeple yatırımcılara verebileceğimiz en önemli tavsiye, BES sürecinin uzun vadeli bir yatırım süreci olduğunu içselleştirmeleri ve bu süreçte robo-danışmanların verdiği kararlara güvenmeleri. Her yatırım kararının pozitif getirilerle sonuçlanması elbette ki doğru bir beklenti değil. Ancak bugüne kadar farklı emeklilik şirketleri ile beraber yapığımız geçmişe yönelik getiri çalışmalarında, robo-danışmanlık hizmetlerinin katılımcıların yararına olduğunu net bir şekilde söyleyebiliyoruz.

Öneriver’i mevcut rakiplerinden ayıran ve hizmet alanında öne çıkaran artıları neler?

Rakiplerimizden farklarımızı 6 başlık altında toplayabiliriz.

Finansal Model: Yukarıda bahsettiğim gibi hali hazırda kullandığımız model, Black&Litterman isimli finansal modelin bizim tarafımızdan geliştirilmiş şekli. Bu model normalde tek bir portföy dağılımı oluşturabilirken, yaptığımız geliştirmeler sayesinde yatırımcının risk profiline özel dağılımlar üretebiliyoruz. Bu çalışmamızın patent başvurusunu yaptık.

Geliştirme ve Entegrasyon Gücü: Öneriver’in 6 kişilik bir geliştirme ekibi bulunuyor. Bu ekibimiz aynı zamanda İnfina Yazılım’ın 70 kişilik kadrosunun desteğinden faydalanıyor. Bu sayede hem geliştirme süreçlerimiz hem de entegrasyon kabiliyetimiz oldukça hızlı ve kaliteli oluyor. Emeklilik sektörüne özel önemli bir avantajımız ise Agito Yazılım ile yapmış olduğumuz entegrasyon. Agito Yazılım pek çok emeklilik şirketinin back-office yazılım ürünlerini sağlıyor. Yaptığımız entegrasyon sayesinde Agito’nun müşterileriyle daha çalışmaya başlamadan entegre olmuş oluyoruz.

Makine Öğrenmesi: 6 kişilik geliştirme ekibimizden 2 kişi yalnızca makine öğrenmesi modellerimiz ve uygulamalarımız üzerinde çalışıyor. Geliştirdiğimiz makine öğrenmesi modellerini Robo-Danışman ve Hedef Odaklı Yatırım modüllerimizde kullanıyoruz. Makine öğrenmesi modellerimizin açıklanabilir olması ve tüm makine öğrenmesi süreçlerinin operasyonunu bizim üstlenmemiz, beraber çalıştığımız kurumlar açısından önemli noktalar. Önümüzdeki dönemde makine öğrenmesini tüm modüllerimizde kullanmayı planlıyoruz.

Hedef Odaklı Yatırım Modülü: Belirli bir hedefe yönelik yatırım yapmak, yatırımcıların daha disiplinli yatırım yapmasını sağlıyor. Bu sebeple öncelik yatırımcının finansal hedefini öğrenmek, bunun ardından da yatırımcının bu hedefine risk profiline uygun bir şekilde ulaşması için süreci başlatmak gerekiyor. Bildiğiniz üzere şu anda BES’de uygulanan bir projeksiyon metodolojisi var. Biz makine öğrenmesi ve Monte Carlo simülasyonu kullanarak geliştirdiğimiz projeksiyon yöntemi sayesinde gerçekleşme oranı yüksek projeksiyonlar yapabiliyoruz. Yaptığımız projeksiyon ile katılımcıya finansal hedefine ulaşabilmesi için aylık düzenli ödediği katkı payı miktarını ne kadar artırması gerektiğine dair bilgilendirme yapıyoruz. Yakın zaman önce bu modülümüzün patent başvurusunu yaptık. BES katılımcılarının düzenli katkı payı ödeme miktarını artıracağını düşündüğümüz bu modülün hem katılımcılar hem de emeklilik şirketlerine büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz.

Emeklilik Eşik Değeri: Bildiğiniz üzere BES katılımcılarının senede 12 adet portföy değişikliği hakkı bulunuyor. Sınırlı sayıda olan bu hakların optimum şekilde kullanılması çok önemli. Kendi geliştirdiğimiz emeklilik eşik değeri algoritması ile her bir katılımcı özelinde bir eşik değer hesaplaması yapıyoruz. Yeni önerilen portföy dağılımı, ancak yeni portföy ile hali hazırdaki portföy arasındaki fark bu eşik değerin üzerindeyse katılımcıya iletiliyor. Bu sayede her bir katılımcının değişiklik haklarından maksimum fayda elde etmesini sağlıyoruz.

Raporlanabilir Finansal Model: Portföy dağılımları üretmek için kullanılan finansal modelin tüm hesaplama adımlarının şeffaf bir şekilde raporlanması, emeklilik şirketleri ve yasa yapıcılar tarafından talep ediliyor. Bu sebeple katılımcılara önerilen her bir portföy dağılımı, önyüzlerimizden bir excel dosyası olarak indirilebiliyor.

Yakın zamanda BES alanında önemli düzenlemeler yapıldı. 18 yaş altının sisteme girişi ve yılda 6 olan fon değişikliği hakkının 12’ye çıkarılması gibi… Özellikle fon değişikliklerinin ülkemizde çok az seviyede olması ve yatırım yönetme gücü düşük olan 18 yaş altının da sisteme girişinin önünün açılması, robo-danışmanlık hizmetine nasıl bir misyon yükleyecek?

Öncelikle 18 yaş altının sisteme girebilecek olması bizleri çok mutlu etti. Bu sayede ebeveynler çocuklarının geleceği için çok daha erken birikim yapabilmeye başlayacak. Gençlerin finansal piyasalardaki deneyimleri doğal olarak oldukça düşük. Bu sebeple yatırım kararlarını onlar yerine verecek robo-danışmanlık hizmetleri çok önem kazanıyor.

Değişiklik hakkı sayısının artırılmış olması da olumlu bir gelişme. Ancak bu noktada BES’de uzun vadeli yatırım stratejileri tercih etmek gerektiğinin altını çizmek gerekiyor. Katılımcılar özellikle volatil dönemlerde panikleyip sık işlem yapmaya başlarlarsa ciddi zarara uğrayabilirler. Bu sebeple yönetim kararlarını robo-danışmanlara bırakmanın önemi bir kere daha ön plana çıkıyor.