Image

“Tüm sigorta branşlarında olduğu gibi sağlık alanında da mevcut potansiyeli harekete geçirmenin yolu; toplumun genel sigortalılık bilinç düzeyinin artmasından geçiyor”

Sağlık branşının 2017 yılı sonuçlarına baktığımızda yüzde 19 oranında büyüme yakalayarak, prim üretiminde 5 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz.


Bununla birlikte, artışın çoğunu oluşturan kapsamlı ve tamamlayıcı sağlık ürünlerinde sigortalı sayısının sadece yüzde 1 oranında yükselmiş olması sektörün tüm oyuncularına farklı görevler yüklüyor.

Sigorta şirketleri olarak bizler bir yandan yeni ürün ve hizmetlerle müşteri ihtiyaçlarına en etkili şekilde cevap vermek için gayret gösterirken; diğer yandan da yaşlanan nüfus, artan kronik hastalık yükü, yüksek seyreden medikal enflasyon, yeni açılan sağlık kurumlarının ulaşımı kolaylaştırması ve gündeme gelen yeni tedavi teknolojileri/yöntemleri gibi faktörlerin prim artışlarına etkilerini en verimli şekilde yönetmeye odaklanıyoruz.

Kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla birlikte yürüttüğümüz sigorta bilincinin ve sigortalı sayısının artırılmasına yönelik çalışmalarla pazarın büyümesine katkıda bulunarak çok daha önemli gelişmeler kaydedeceğimize inanıyorum.

Özel sağlık sigortaları temel olarak sigortalıların ani ve beklenmedik sağlık sorunlarının çözümü için önemli bir rol üstleniyor. Yaşanan bir kaza ya da bir hastalık durumunda, geçmişte ödenen düşük primler sayesinde söz konusu sağlık probleminin finansmanı sağlanıyor. Bu bakımdan özel sağlık sigortaları, kişilerin hayat standartlarını bozmadan yaşamlarını sürdürebilmelerinin önemli bir unsuru olduğu kanaatindeyim. Özel sağlık sigortasına sahip bireyler sadece kamu kurumlarında değil, diledikleri özel sağlık kurumlarından ya da sağlık personelinden hizmet almayı seçebiliyor. Eğer seçtikleri sağlık sigortası teminatı destekliyorsa yurt dışında da sağlık hizmeti almak mümkün oluyor.

Özel sağlık sigortası almak isteyen ancak bütçesi daha kısıtlı olan bireyler için Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) da önemli bir alternatif. Devletimiz tarafından Genel Sağlık Sigortası kapsamında sunulan sağlık hizmet paketi her ne kadar geniş kapsamlı olsa da, TSS ile sigortalılar, özellikle “algılanan kalite” denilen alanlarda (sağlık kurumu ve hekim seçmede kolaylık sağlama, randevu süreci için beklemeden sağlık hizmetine ulaşabilme, daha konforlu otelcilik hizmetinden yararlanabilme gibi) özel hastanelerden de faydalanarak daha yaygın bir kurum ağına ve sağlık hizmetine beklemeksizin ulaşma imkanına sahip olabiliyorlar.

Kamu sağlık sigortası sisteminin mali sürdürülebilirliğine katkı sağlamak ve vatandaşlara farklı seçeneklerle sağlık hizmeti sunabilmek için pek çok ülkede kullanılan özel sağlık sigortasının gelişimi incelendiğinde, ülkemizde penetrasyon oranının hala OECD ortalamasının yüzde 35’i düzeyinde seyrettiğini görüyoruz. Biz bu rakamı, ülkemizde sigortalılık düzeyinin artma potansiyelinin oldukça yüksek olduğu şeklinde yorumluyoruz.

Elbette, tüm sigorta branşlarında olduğu gibi sağlık alanında da bu potansiyeli harekete geçirmenin yolu;  toplumun genel sigortalılık bilinç düzeyinin artmasından geçiyor. Sigorta bilinci arttıkça, hem özel sağlık sigortasına yönelik ilgi, hem de sağlığımızı korumanın önemi konusundaki farkındalık da artıyor.

Her nevi özel sağlık sigortası ürününe olan talebi arttırabilmek için; kamusal teşvik sağlanması, gelir vergisi uygulamasında daha avantajlı bir yapının kurulması, işleyişi kolaylaştırabilmek ve risk değerlendirmesi ile tazminat ödeme süreçlerinde doğru karar verebilmeyi sağlamak gerekiyor. Bu gibi konularda TSB ve TÜSİAD gibi kurumlar aracılığıyla kamuyla da işbirliği içinde çalışmalar yapıyoruz.

Allianz Türkiye olarak misyonumuz, müşterilerimizin sağlıklarını, yıllar boyunca oluşturdukları varlıklarını korumak, hayatlarının tüm evrelerinde kendilerinin ve ailelerinin yanında olmak... Bu bizim sağlık sigortaları konusundaki bakış açımızı da ortaya koyuyor.

Sağlık, Allianz Türkiye’nin en güçlü olduğu alanların başında geliyor. Müşterilerimizin özel sağlık sigortası alanındaki ihtiyaçlarına, kişilerin gereksinimlerine göre uyarlayabildiğimiz modüler sağlık ve karma grup sağlık sigortası gibi ürünlerimizin yanında, tamamlayıcı sağlık sigortasıyla da çözümler sunuyoruz. Allianz Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı, ilave ücret ödemeden daha yüksek standartlarda sağlık hizmeti almak isteyenlerin kolaylıkla yaptırabileceği şekilde, uygun fiyat ve ödeme koşullarıyla tasarladık.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortamız; teminat yapıları ve ürün içerikleri açısından şirketler arasında benzerlikler gösteren standart bir ürün. Bu nedenle rekabette şirketleri ayrıştıran en önemli farklılık hizmet kalitesi ve hız oluyor. Uyguladığımız modüler sistem sayesinde, temel teminat olan yatarak tedaviye ek olarak suni uzuv, tıbbi malzeme ve evde bakımı kapsadığı gibi, müşterilerimiz isteğe bağlı olarak ayakta tedavi ve 12 ay bekleme süresi olması kaydıyla doğum teminatını da, ayrı ayrı ya da birlikte eklettirebiliyorlar.