Kamu, Sigorta Şirketleri ve Eğitim Sistemi Koordineli Bir Şekilde Çalışmalı
Ünlem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Uçar
Sigortacılık, makro düzeyde sermaye oluşumuna ve kurumsal finans yapısının derinleşmesine katkı sağlayan bir sektördür. Eğer sigorta altyapımız daha güçlü olsaydı, uzun vadeli kaynaklar yaratabilir ve ekonomik bağımsızlığımızı artırabilirdik. Mikro düzeyde ise sigorta, bireylerin ve ailelerin hayatlarını güvence altına alır. Sağlık sorunları yaşayan bir bireyin evini satmak zorunda kalmadığı, hayat sigortası sayesinde geride kalanların mağdur olmadığı bir sistem inşa etmek zorundayız.
Bu hedeflere ulaşmak için kamunun, sigorta şirketlerinin ve eğitim sisteminin koordineli bir şekilde çalışması gerekiyor. Özellikle sigortacılık eğitimi yeniden yapılandırılmalı, mezunlar sektöre hazır bireyler olarak yetiştirilmelidir. Ayrıca, sermaye gruplarının yönetim kurullarında, sektörün dinamiklerini bilen ve anlayan uzmanların bulunması büyük önem taşıyor.
Biz Ünlem Sigorta olarak, eleştirdiğimiz eksikliklerin çoğunu kendi yapımızda gidermeye çalışıyoruz. Bugün sektörde etkili ve başarılı bir acente olarak, tüm çalışmalarımızda bu sorumluluk bilinciyle hareket ediyoruz.
İş hayatında en büyük strateji, herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmasıdır. Biz bu anlayışla hareket ediyor ve bildiğimiz en iyi alanda büyümeye devam ediyoruz.
Eğitim ve insan kaynaklarına yaptığımız yatırımlarla, doğru danışmanları seçme ve eğitme konusunda sektörde fark yaratıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızı daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, teknoloji ve dijitalleşme konusundaki projelerimizle sektörde öncü bir rol üstleniyoruz. Bu projeler, hem müşterilerimize daha iyi hizmet sunmamızı sağlayacak hem de organizasyonel verimliliğimizi artıracak.
Sosyal güvenlikteki eksiklikler kişileri sigortaya yönlendiriyor
2024 yılı, sigortacılık sektöründe önemli değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı bir yıl oldu. Türkiye’de brüt prim üretimi, bir önceki yıla göre yaklaşık %85 artarak 890 milyar TL’ye ulaştı. Bu artış, sigorta bilincinin artması, ekonomik toparlanma ve sosyal güvenlik sistemindeki yetersizliklerin daha net hissedilmesiyle mümkün oldu.
Geçmişe baktığımızda, 25 yıl önce sektöre başladığımda emekli maaşı asgari ücretten daha düşüktü. O dönemde genç nüfusun ileride yaşlı bir nüfusa dönüşeceğini ve emekli maaşlarının yetersiz kalacağını anlatmaya çalıştığımızda, insanlar bunun bir sorun olacağını düşünmüyordu. Bugün ise bu gerçeklerin daha somut bir şekilde konuşulduğu bir dönemdeyiz. Sağlık alanındaki sorunların ve emeklilikle ilgili endişelerin artması, sigorta ürünlerine olan ilgiyi artırdı.
Acenteler açısından ise 2024 yılı, teknoloji ve dijitalleşmenin getirdiği baskılar nedeniyle zorlu bir yıl oldu. İnsan kaynakları, eğitim ve operasyonel altyapıya yapılan yatırımların eksikliği, birçok acenteyi savunmasız bıraktı. Meslek odalarının bu sorunları aşmak için daha proaktif olması ve geleceği planlayan çözümler geliştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, sektördeki bu zorluklar daha büyük tehditlere dönüşebilir.
2025 yılı, sigorta sektörünün temelden yeniden ele alınması gereken bir yıl olmalı. Sektörü bir bütün olarak görmek, yalnızca bireysel başarı hikayelerine değil, sistemin tamamına odaklanmayı gerektiriyor. Bu, sigorta şirketleri yönetimlerinden sermaye sahiplerine kadar herkesin ortak bir vizyon geliştirmesiyle mümkün olabilir.
2025 yılı hedeflerimiz arasında, Türkiye’nin tüm potansiyel illerinde ve ilçelerinde şube sayımızı artırmak yer alıyor. Bu hedef doğrultusunda çalışan sayımızı artıracak, onların gelişimine yönelik daha fazla yatırım yapacağız.
Etik değerlerimiz ve sorumluluk bilincimizle hareket ederek, bize verilen tüm hedefleri gerçekleştireceğiz. Sigortacılığı sadece bir iş olarak değil, ülkemize hizmet etmenin bir yolu olarak görüyoruz. Ünlem Sigorta, bu anlayışla sektörün geleceğini şekillendirmeye devam edecek.
