Yeni Riskler, Yeni Çözümler: Kurumsal Sigortalarda Dün ve Bugün
Yeni Riskler, Yeni Çözümler:  Kurumsal Sigortalarda Dün ve Bugün

Yeni Riskler, Yeni Çözümler: Kurumsal Sigortalarda Dün ve Bugün

Kurumsal sigortalar alanında geçmişten bugüne önemli dönüşümler yaşandığını vurgulayan Marsh Türkiye CEO'su Yeşim Aksüt, bu dönüşümlerin iş dünyasının beklentilerine olan etkilerini değerlendirdi. Aksüt, "Kurumsal sigortacılıktan geçmişte beklenen temel hizmetler, ani ve beklenmedik risklere karşı olası hasarların doğru tahmini ve bu risklere yönelik teminat sağlanmasıydı. Deprem, yangın, terör olayları ve araç hasarları gibi riskler bu kapsamda öne çıkıyordu. Sigorta şirketlerinin rolü, hasar meydana geldikten sonra devreye girerek hızlı ve sorunsuz bir şekilde ödemeleri gerçekleştirmek, böylece sigortanın bir tür finansal güvence aracı olarak hizmet etmesiydi" dedi.

Yeni Riskler ve Değişen Beklentiler

Son yıllarda dünya genelinde daha önce tecrübe edilmemiş veya uzun süredir gündemde olmayan risklerle karşı karşıya kalındığını belirten Aksüt, "Dijitalleşme, teknolojik ilerlemeler, iklim değişiklikleri ve sosyoekonomik dönüşümler, şirketlerin karşılaştığı risk yelpazesini genişletiyor. Covid-19 salgını, yoğun yağışlar ve siber saldırılar gibi faktörler, geleneksel risklerden daha fazla dikkat gerektiriyor. Şirketler artık ani ve beklenmedik olaylara karşı daha kapsamlı ve uçtan uca çözümler talep ediyor" şeklinde konuştu.

"Şirketler, sadece kendi bünyelerinde değil, diğer kuruluşlarda meydana gelen riskler hakkında da bilgi almak ve bu bilgiler doğrultusunda kendilerinin ne kadar etkileneceğini öngörmek istiyorlar. Ayrıca, bu bilgilere uygun teminatların sağlanması, limitlerin ve maliyetlerin optimize edilmesi konusunda beklentileri var. Olası bir hasar durumunda, sigorta şirketlerinden kriz yönetimi ve hasar ödemeleri gibi kapsamlı danışmanlık hizmetleri talep ediliyor. Bu da sigortanın artık yalnızca finansal güvence sağlayan bir araç olmaktan çıktığını ve daha stratejik bir çözüm ortağı haline geldiğini gösteriyor."

 

Dijitalleşmenin Rolü

Dijitalleşme ve teknolojik gelişmelerin kurumsal sigorta çözümlerinin sunumundaki rolüne de değinen Aksüt, "Teknoloji ve dijitalleşme artık hayatın her alanında yer alıyor ve önemi giderek artıyor. Sigorta sektörü de uzun süredir bu dijital dönüşümün farkında. Sigorta şirketleri, hem maliyetleri düşürmek hem de veri kullanımı ile risk yönetimini genişletmek için dijitalleşmeden yararlanıyor. Aynı zamanda, müşteri deneyimini geliştirerek sigorta penetrasyonunu ve bilinirliğini artırmada da dijital platformlar önemli bir rol oynuyor" dedi.

"Dijitalleşme ile veri daha geniş bir bilgi kaynağına dönüştü, bu da kişiye özel hizmet ve ürünlerin gelişimini sağladı. Müşterinin ihtiyacına hızlı ve doğru yanıt verebilmek artık daha mümkün" diyen Aksüt, Marsh olarak hem Türkiye’de hem de globalde teknolojinin vazgeçilmez bir kaynak olduğunu belirtti. "130’dan fazla ülkede 150 yılı aşkın tecrübemizle risk yönetimi ve hasar süreçlerinde ciddi bir bilgi birikimine sahibiz. Dijitalleşme sayesinde, bu birikimi tüm birimlerimizle paylaşabiliyor ve müşterilerimize sektörlerine özel danışmanlık sunabiliyoruz. Çevresel, finansal ve siber riskler gibi yeni alanlarda da sektörel veriye erişebiliyor, veri ve analitik çözümlerle müşterilerimize benzersiz hizmetler sunuyoruz."

Küresel Trendler ve Marsh Türkiye'nin Adaptasyon Stratejisi

Küresel ölçekteki sigorta trendleri ve risk yönetimi pratiklerinin değişimi hakkında değerlendirmelerde bulunan Aksüt, "Küresel çapta, risk algısı ve riskler önceki dönemlere kıyasla hızlı bir değişim gösteriyor. Teknoloji, iklim, ekonomi ve politika gibi alanlardaki gelişmelerle birlikte, orta vadeli riskler arasında ekstrem hava koşulları, siber saldırılar, ekonomik krizler, enflasyon ve yapay zekâ kaynaklı karmaşık sorunlar öne çıkıyor. Türkiye özelinde ise deprem riski önemli bir gündem maddesi olmayı sürdürüyor ve diğer geleneksel riskler de hala risk yönetiminin kritik unsurları arasında yer alıyor" dedi.

Aksüt, "Bu parametrelere baktığımızda, risk yönetimi artık sadece yangın ya da deprem gibi felaketlerle sınırlı kalmıyor. Riskin, sadece bir departmanın değil, tüm birimlerin koordinasyonu ile topyekûn ele alınması, öncesi ve sonrasında gerekli aksiyonların bütüncül bir yaklaşımla planlanması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Marsh olarak bu geniş bakış açısını benimsediklerini vurgulayan Aksüt, "Müşterilerimizin risk süreçlerinde onlara destek olmaya odaklanıyoruz. Marsh Danışmanlık, müşterilerimizin risklerini ölçümleyip, gerekli aksiyonları önerebilecek altyapı ve global bağlantılara sahip. Yerel mevzuatın gerekliliklerinden, sektörel ve küresel risklere kadar geniş bir perspektifle danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Çevresel ve sosyal risklerden depreme, siber güvenlikten kriz yönetimine kadar oluşabilecek her türlü hasarın öncesinde ve sonrasında müşterilerimizin yanında oluyoruz. Ayrıca, sektörlere ve firmaların büyüklüğüne göre yerel ve global pazarlardan gerekli teminatları sağlayarak, sigorta yönetimini uçtan uca kapsayan hizmetler sunuyoruz. Gündemi, mevzuat değişikliklerini ve beklenen riskleri yakından takip ederek proaktif bir şekilde yapımızı ve hizmetlerimizi sürekli güncel tutmaya gayret ediyoruz" diyerek sözlerini sonlandırdı.