Özel Röportaj: ''Bizler kötü gün dostuyuz…''
Özel Röportaj: ''Bizler kötü gün dostuyuz…''

Özel Röportaj: ''Bizler kötü gün dostuyuz…''

Türkiye Sigorta Birliği; “Sigortalılık oranlarını daha da yukarılara çıkarmamız gerektiğine inanıyor, bu konuda ne yapılması gerekiyorsa bunu yapmaya çalışıyoruz.”

Ülkemizde geçtiğimiz süreçte meydana gelen ve çok sayıda insanı etkileyen deprem felaketine sigortacılık sektörü penceresinden bakacak olursak, neler söylemek istersiniz?

Sigortacılar olarak bu günler için varız. Bizler kötü gün dostuyuz... Biliyoruz ki bu felaketler son değil, keşke hiç olmasa ama ne yazık ki yine olacak. Fakat biz bundan önce olduğu gibi bugün de bu felaketten dersler çıkararak sigortalılık oranlarını daha da yukarılara çıkarmamız gerektiğine inanıyor, bu konuda ne yapılması gerekiyorsa bunu yapmaya çalışıyoruz.  Çünkü sigortalılık oranını ne kadar çok yukarılara çıkarabilirsek devletimizin üstündeki bu tür felaketlerle oluşacak ekonomik yükü azaltırız. 

Sigortacılık sektörü felaketin ilk anından bu yana tek yürek olmuş şekilde bölgenin yaralarını sarmak için çabalıyor. Sizin Birlik olarak bu süreçteki rolünüz ve destekleriniz neler oluyor?

Sigorta sektörümüz afet yönetimi içinde çok merkezi bir noktada konumlandı ve büyük bir sorumluluğa sahip.  Yaraları hızlıca sarmak ve ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. SEDDK liderliğinde hızlıca aksiyonlar alındı ve ihbarları beklemeden özellikle bireysel sigortalılarımıza hasar ödemelerine başladık. Bölgede 1000'den fazla sektör profesyonelimiz, şirketlerimizin mobil hizmet noktaları, 200'den fazla eksperimiz çalışıyor.

Öte yandan böyle büyük ve geniş coğrafyada olan bir felakette sigorta sektörümüz olarak ilk günden itibaren yaraları sarmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bugüne dek şirketlerimizle enerji, arama kurtarma, barınma, gıda ve temel ihtiyaç dağıtımı alanlarında depremden etkilenen vatandaşlarımıza ayni yardımlarda bulunurken, Kızılay, AFAD ve STK’lara maddi yardımlarda bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz. Ayrıca ülkemizde faaliyet gösteren yabancı sermayeli sigorta şirketlerimiz de global operasyonlarından hem maddi hem de ayni yardımlarla desteklerini gösteriyorlar.

Bölgedeki sigortalı hasar ne boyutta?

Bölgede deprem teminatı içeren toplam 4 milyon poliçe var. Bunun 450 -500 bin civarındaki kısmı kasko poliçemiz ve bu alanda sigortalılık oranı yüzde 17. DASK dışında 500 bin civarında konut sigortası poliçemiz var onda da yüzde 20'ler civarında sigortalılık oranımız var. Bu oranlar ne yazık ki çok düşük. Keşke bu oranlar daha da yukarılarda olsa, biz de daha fazla hasar ödemesi yaparak daha çok insanımızın yaralarını sarabilsek.

Ticari işletmeler ve sanayi tesislerimizde de poliçe sahibi olanlar var, burada da hasar tespit çalışmalarımız sürüyor. Burada da sigortalı işletmelere süreçler devam ederken avans ödemeleri yaparak bir nebze de olsa yanlarında olmaya çalışıyoruz. 

Sigorta sektörümüz yapısı gereği bugünlere çok önceden hazır. Sektörümüz bu depremi de bundan sonra olacak depremleri ve afetleri de karşılayacak güç ve teminat yapısına sahip. Bu anlamda hiç bir sıkıntı yok. Burada en büyük eksiklik sigortalılık konusu... Şu anki sigortalılık oranları üzerinden bölgedeki sigortalı hasarın 1 milyar dolar civarında olacağını öngörüyoruz. (Yaklaşık 20 milyar TL) Bunun ödenmesi konusunda ise sektörümüzün hiçbir sıkıntısı yok...

Sigortalıların hasarlarının temin edilme süreci nasıl işliyor? Süreci kolaylaştıracak uygulamalar hayata geçiriliyor mu? Sigortalılar en hızlı şekilde sigorta şirketlerine ulaşabilmek ve teminat ödemelerini alabilmek için neler yapmalı?

Burada SEDDK'nın aldığı kararlar çerçevesinde operasyonlarımızı, incelemelerimizi hızlandırarak, ikinci bir inceleme - rapor isteme gibi bir durum söz konusu olmadan sigortalılarımıza ödemelere başladık.

Deprem bölgesinde poliçe yenileme tarihini OHAL'in bitiş tarihi olan Mayıs ayına kadar otomatik olarak uzattık. 1 yıl süre uzatan şirketlerimiz de var. Burada tahsilat, borç vs. hiçbir detaya bakılmıyor. Bireysel ve ticari tüm poliçelerde. Yeni sigortalı olmak isteyenler için ise işimizin gereği tespit çalışması yapmalıyız ki, sigortalanacak değerin hasarsız olduğu, riskler vs. çalışması olmalı ki poliçe düzenleyebilelim. O da şu yaşanan ortamda belli bir süre alacak.  Sigorta şirketlerimiz bölgede bir süre sonra kendi riziko şartları doğrultusunda yeni poliçe kesmeye başlayacaktır. Tekrar altını çizmek isteriz, poliçe sahibi olup da yenilemek isteyenlerin böyle bir sıkıntısı yok... 

Bu süreçte başta DASK olmak üzere pek çok sigorta ürününün ne kadar büyük bir koruma sağladığını ve ülkemizdeki sigorta bilincinin yükselmesinin önemini gördük. Bu bağlamda okuyucularımıza aktaracağınız mesajlar neler olacak?

Sektörümüzü dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki sigortacılıkla karşılaştırdığımızda hiçbir eksiğimiz yok. Hatta, nitelik olarak, hazırlık olarak, insan kaynağı olarak fazlamız var. Çünkü ne yazık ki coğrafyamız çok fazla afet gibi durumlarla karşı karşıya kalan bir yerde ve bu nedenle daha fazla risk odaklı çalışan şirketleriz. Sektör olarak son 3 yıllık dönemde pandemiyle, Elâzığ, İzmir depremleri, orman yangınları, sel gibi afetlerle nasıl baş ettiysek, bugün yaşadığımız büyük deprem felaketi ile de baş edebilecek bir güce sahibiz. Tabii ki acılarımızı unutmayacağız, canlarımızı yitirdik, üzüntümüz büyük. Fakat varlıklarımız açısından sigortanın önemi büyük. Sigortalı tüm varlıkları deprem öncesindeki haline getirecek teminat gücüne sahibiz.

Sigortalılarımız, vatandaşlarımız kendi evinin inşaat maliyetlerinin daha yüksek olduğunu düşünüyorsa, bir de özel sektörde acentelerimiz marifetiyle ihtiyari yangın dediğimiz ilave deprem teminatı da alabilir. Bu durumda aslında alınan para bayağı yükselmiş oluyor. Yani DASK'tan aldığınız kadar özel sektörden alma şansınız var. Öte yandan bölgede şirketlerimizin bölge müdürlüklerinde çalışan arkadaşlarımız, acentelerimiz, eksperlerimizden, bankalardaki arkadaşlarımızdan can kaybı yaşayanlar oldu. Çok üzgünüz. Acımız büyük. 

En önemli paydaşımız konumunda olan ve depremle iş yerlerini kaybeden acentelerimiz de var. Buna yönelik şirketlerimiz hızlıca, komisyon avansı, geri ödemesiz destek, taşınma desteği ve kira desteğini içeren destek paketleri oluşturmaya başladı. Buradan tüm şirketlerimize teşekkür etmek istiyoruz. Çünkü sektörümüzün birlik ve beraberlik çatısı altında güçlü olması yaraların bir an önce sarılması için çok çok önemli.