ÖZEL RÖPORTAJ: Yaşlanan Nüfus, Bireysel Emeklilik Modellerini Yeniden Şekillendiriyor
HDI Fibaemeklilik Genel Müdür Yardımcısı Erhan İleri: “Uzun yaşam süreleri, dünyanın birçok ülkesinde mevcut emekli nüfus kitlesinin artmasına, kamu sosyal güvenlik sistemlerindeki aktüeryal dengelerin bozulmasına yol açtı.”
Uzun ömürlülüğün artmasıyla birlikte, emeklilik sistemlerinde geçirilen sürenin uzaması finansal dengeleri nasıl etkiliyor? Özel emeklilik şirketleri bu yeni dinamiklere uyum sağlamak için hangi stratejileri geliştiriyor?
Değişen ve iyileşen yaşam koşulları ve gelişen teknolojiyle birlikte her nesil bir öncekine göre daha uzun yaşıyor. Yapılan araştırmalar insan ömrünün geçen 200 yıl boyunca, her on yıllık zaman diliminde yaklaşık iki yıl uzadığını gösteriyor. Dünya nüfusu 1960 ila 2010 yılları arasında iki katından fazla artarak 6,9 milyara çıktı. Şu anda ise 8,2 milyardan fazla. Popülasyonun artması şehirleşme oranını ve şehir nüfusunu artırıyor. Şehirleşmeyle birlikte teknoloji kullanımının, okuryazarlık ve eğitim seviyesinin artması da insan ömrünün uzamasını sağlıyor. Bilim insanları günümüzde doğanların yaklaşık üçte birinin 22. yüzyıla kadar yaşayacaklarını tahmin ediyor. Türkiye’de de son beş yılda 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus yüzde 20,7 artarak 9 milyonu aştı. Doğurganlık hızının 1,51’e gerilemesi, ortalama yaşam süresinin 77,3 yıl olması da nüfusun gençleşmesinin önüne geçiyor. Peki, bu kadar uzun yaşamak ve artan yaşlı nüfus toplum için, ekonomi için ne anlama geliyor? Uzun yaşamı, bireyin finansal varlıklarının, onun temel yaşam masraflarını karşılamaya yetip yetmeyeceğini sorgulatan bir risk olarak düşünebilir miyiz? Emekliliği ele alalım. Emeklilik, uzun yıllar boyunca bir kişinin 60’lı yaşlarının ortalarına kadar çalışmasının ardından emeklilik maaşı ödemeleri ve diğer birikimleri ile geçinmesi esası üzerine kurulu. Ancak uzun yaşam süreleri, dünyanın birçok ülkesinde mevcut emekli nüfus kitlesinin artmasına, kamu sosyal güvenlik sistemlerindeki aktüeryal dengelerin bozulmasına yol açtı. Kamu sosyal güvenlik sistemlerinin yaşlı nüfusun sağlık ve bakım harcamaları ile emeklilik geliri ödemeleri için yaptıkları harcamaların ve genel bütçeden sosyal programlara ayrılan payların sürekli artması sosyal güvenlik krizine yol açıyor. TÜİK verilerine göre toplam sağlık harcaması 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 105 artarak 1 trilyon 244 milyar Türk lirasını aştı. Oluşan yükün önüne geçilebilmesi için sosyal güvenlik reformu çalışmaları yapılıyor, özel sektörle kamu arasındaki iş birliğini teşvik eden çok sütunlu sosyal güvenlik modellerine odaklanılıyor. Bu sayede yükün bir kısmının özel sektöre devredilerek çeşitli vergisel ve kamusal teşviklerle bireylerin geleceklerini güvence altına alması hedefleniyor. Yasal olarak iyi bir şekilde düzenleme ve denetime tabi tutulmuş, iyi tasarlanmış fon varlıklarına dayalı tamamlayıcı bireysel emeklilik planları daha iyi emeklilik sonuçlarının elde edilmesini sağlıyor ki bu planlar, OECD’nin de önemli bir tavsiyesi olan çok sütunlu emeklilik sistemlerinin geliştirilmesine önayak oldu denebilir. Bireysel emeklilik ve hayat şirketleri de giderek yaşlanan nüfusun oluşturduğu sosyoekonomik dinamiklere karşı uyum sağlamak için pek çok strateji geliştirdi. Ürün çeşitliliğinin artırılması, yatırım stratejilerinde değişikliğe gidilmesi, aktüeryal hesaplamaların sürekli olarak güncellenmesi, finansal okuryazarlık ile bireysel finansal danışmanlık, dijitalleşen ve kişiselleştirilen süreçler geliştirilen stratejiler arasında gösterilebilir.
Emeklilikte ihtiyaç duyulan maddi gelirdeki artışı karşılamak adına özel emeklilik şirketleri hangi yeni yol haritalarını veya fon modellerini sunmayı planlıyor? Müşterilerin uzun vadeli finansal güvenliğini sağlamak için hangi önlemler alınıyor?
Bireylerin birikimlerinin değerlendirilmesine yardımcı olmak ve yaşlanan nüfusun sosyoekonomik problemlerinin önüne geçmesini sağlamak için bireysel emeklilik şirketlerinin yaşanan değişime uyum sağlaması ve sürekli olarak gelişmeye devam etmesi gerekiyor. Bu kapsamda, yeni yol haritaları ve emeklilik yatırım fonu modelleri ile müşterilerin uzun vadeli finansal güvenliğini artıran önlemler şöyle değerlendirilebilir.
Türkiye’de yeni gelişmeye başlayan ve katılımcıların hedeflediği emeklilik tarihine göre fonun risk düzeyini zamanla otomatik olarak azaltan Hedef Tarihli Fonlar, katılımcıların yaş aldıkça güvenli sularda yüzmesine yardımcı oluyor. BES katılımcısının genç yaşta daha yüksek riskli, emeklilik dönemi yaklaştıkça ise tahvil ve mevduat gibi daha korumacı yatırım enstrümanlarına yönlendirilmesine odaklanıyor. Katılımcıların emekli olduktan sonra maaş benzeri, ömür boyu düzenli gelir almasını sağlayan prensip ile ilgili henüz sınırlı sayıda hayat sigortası şirketi bu konuda pilot ürünler geliştiriyor. Bu konuda yapılacak çalışmalar gelecek için büyük önem arz ediyor. Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim ile sürdürülebilirlik temalı emeklilik yatırım fonlarının da önemi dünya çapında giderek artıyor. Bu, artık sadece getiri değil, değer uyumu da bekleyen özellikle genç yaşlardaki bireysel emeklilik katılımcıları tarafından ilgiyle takip ediliyor. Enflasyon karşısında daha yüksek reel getiri potansiyeli olan gayrimenkul yatırım fonları, uzun vadeli altyapı yatırımları, girişim sermayesi gibi alanlar da öne çıkıyor. Bu modeller, enflasyon karşısında daha yüksek reel getiri sağlayarak, emeklilik fonlarının katılımcılarına daha güçlü bir finansal koruma sunmasına olanak tanıyor. Bireylerin kendi maaşını kendilerinin belirleyebildiği ve bu maaşı ne zaman, ne kadar süre alacağına karar verebildiği esnek bir sistem olan Emeklilik Gelir Planı da uzun vadeli finansal güvenlik için önemli bir rol üstleniyor. Katılımcılar bu planda maaş ödemeleri sonrasında birikimlerinden geriye kalan tutarı da fonlarda değerlendirmeye devam edebiliyor ve birikimler enflasyon karşısında erimiyor.
Bireysel emeklilik şirketleri ayrıca katılımcıların finansal güvenliğini artırmak için fon performans takibi ve otomatik fon dağılımı gibi teknolojik uygulamalardan faydalanıyor. Finansal okuryazarlık seviyesini yükseltmek amacıyla da bireysel danışmanlık hizmetleri ve finansal okuryazarlık eğitimleri sunuluyor. Bu eğitimler katılımcıların gelecekleri için atmaları gereken adımların farkında olmalarını sağlıyor. Tüm bu süreçlerde bireysel emeklilik şirketlerinin sunduğu dijital takip ve şeffaflık konuları da oldukça kritik. Şirketler bu alanlara yaptıkları yatırımlarla katılımcıların fonlarının performanslarını anlık olarak takip edebilmelerini, hedeflerine ilerlerken birikimlerinin yeterliliğini değerlendirebilmek için getiri simülasyonlarından faydalanabilmelerini sağlıyor. Bu da belirsizliği azaltarak katılımcıların sisteme olan güvenini artırıyor.
Değişen demografik yapı ve artan yaşam beklentisi karşısında, sürdürülebilir bir emeklilik modeli oluşturmak için nasıl bir risk yönetimi stratejisi izliyorsunuz? Devlet destekli sistemlerle entegrasyon veya yeni iş birlikleri gündemde mi?
Sürdürülebilir bir emeklilik modeli oluşturmak erken yaşlarda Bireysel Emeklilik Sistemi’ne giriş yapmakla mümkün olabilir. Bilindiği üzere 2021 yılında 18 yaşından küçüklere de sisteme katılma ve erkenden birikim yapma imkânı sağlandı. BES’e 10 yaşında dahil olan bir çocuk aylık 100 TL katkı payı ödese, 56 yaşına geldiğinde 158.882 TL birikime sahip olabilirken; 40 yaşında BES’e katılan birinin aynı birikime ulaşabilmesi için ayda yaklaşık 500 TL ödeme yapması, yani beş kat daha fazla katkıda bulunması gerekiyor. Dolayısıyla toplumun BES’le ilgili farkındalığını artıracak bir yaklaşım benimsiyoruz.
Bireylerin geleceğini güvence altına almak ve refah seviyesi yüksek bir emeklilik dönemi geçirmelerine yardımcı olmak için HDI Fibaemeklilik olarak esnek emeklilik planları ve emeklilik yatırım fonu seçenekleri sunuyoruz. Katılımcılarımızın yaşına özel fon dağılım önerileri sunuyor, dijital analiz araçları ile emeklilik hedeflerine özel simülasyonlar hazırlıyoruz. Fon çeşitliliği ve aktif portföy yönetimi ile uzun vadeli reel getiri sağlayarak sürekliliğe odaklanıyoruz. BEFAS’ta işlem hacmi en yüksek 6’ncı şirket olarak müşterilerimize 43 farklı fon seçeneği sunuyor, 11 portföy yönetim şirketi ile çalışıyoruz. Katılımcılarımıza yılda 12 kez olan fon dağılımı değişikliği yapma hakkını, yani fon yönetimini portföy yönetim şirketlerine devretme imkânı sunuyor, fonlarının uzmanlar tarafından en uygun zamanda yönetilmesini sağlıyoruz. Yaş aralıkları ve risk profillerine uygun kişiselleştirilmiş fon önerilerinin yanı sıra katılımcılarımızın fon dağılımları ve piyasa dinamikleri konusundaki bilgi seviyelerini artırma hedefiyle haftalık fon bültenleri hazırlıyor ve güncel bilgileri paylaşıyoruz. Dijital kanallarımızda hayata geçirdiğimiz BES’ini Fonla Büyüt projesiyle katılımcıların sistemi, sistemin amacını ve sağladığı avantajları tanımasını; yanlış bilgilerin önüne geçilmesini ve doğru bilgilerin aktarılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Uzman isimler ve akademisyenlerle iş birliğine giderek yatırım ve fon dünyasına odaklandığımız YouTube’daki video serisine ek olarak portföy yönetim şirketi yöneticilerinin değerlendirmelerine de yer veriyoruz. Tüm bu çalışmalarla katılımcılarımızın risk yönetimini en iyi şekilde sürdürmesine ve fon stratejilerini gözden geçirmesine yardımcı oluyoruz. Teknolojinin gücünden faydalanarak mobil uygulamamız ve dijital platformlar üzerinden sunduğumuz olanaklarla kullanıcıların birikimlerini izleyebilmesini, fonlarına yön vermesini, yapay zekâ tabanlı danışmanlık sistemlerinden faydalanmasını sağlıyoruz.
Devlet destekli sistemlerle entegrasyon konusunda ise Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) öne çıkıyor. 2026’da yürürlüğe girmesini beklediğimiz sistem için mevzuatsal ve yapısal düzenlemeler devam ediyor. BES’te büyümenin özellikle TES ile çok daha hızlanacağını, TES’in başlaması ile 5 yıl içinde gönüllü BES’te şimdiye kadar ulaştığımız fon büyüklüğüne ulaşacağımızı öngörüyoruz. Son olarak, özel şirketlerle iş birlikleri bağlamında çalışanlara yönelik BES’in teşvik edilmesinin değerli olduğuna inanıyoruz. Ülkemizde iş değiştirme oranı 2024 itibarıyla yüzde 25 seviyesinde ve artan iş değiştirme oranları şirketleri ve ülke ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor. Bu kapsamda uzun vadeli bir yan hak olarak BES’e yatırım yapmak çalışan bağlılığını artıran unsurlardan birine dönüşüyor. Şirketlerin bu türden çalışmaları hayata geçirmesinin hem ülke hem de bireylerin geleceği açısından oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz.
RÖPORTAJ: KÜBRA KANUN