Image

“Mayıs 2021 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre %7 büyürken, bu büyüme trendinin yıl sonuna kadar artarak devam edeceğine inanıyoruz”

Geçtiğimiz yılın Mart ayında başlayan pandemi süreciyle birlikte bireylerin sağlık konusunda kendilerini güvende hissetme ihtiyaçlarıdaki artış, sağlık sigortaları öncelikli olmak üzere genel olarak sigorta farkındalığının da artmasında etkili oldu diyebiliriz.


Pandeminin etkileri ile geçen bu yılın ilk beş ayına baktığımızda ise sağlık sigortaları branşında bir önceki yılın Mayıs ayına göre yaşanan %19,7 oranındaki büyüme bu branşa olan ilginin artarak devam edeceğini gösteriyor. Tamamlayıcı sağlık sigortası kapsamında sektöre baktığımızda ise yine bir önceki yılın Mayıs ayına göre %55,5’lik bir büyüme görmekteyiz. Bu büyüme oranları bize özel sağlık sigortasına göre daha ekonomik bir alternatif olan Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünlerine daha fazla ilgi duyulduğunu gösteriyor.

Pandemi dönemiyle birlikte kredi bağlantısı olmayan hayat sigortalarındaki artan farkındalık ve ihtiyaç da hayat sigortası sahipliğinin artmasına olumlu bir şekilde yansıdı. 2011’den beri büyümesine devam eden hayat sigortası branşı, Mayıs 2021 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre %7 büyürken, bu büyüme trendinin yıl sonuna kadar artarak devam edeceğine inanıyoruz. Hayat ve Ferdi Kaza sigortalarının toplamına baktığımızda ise Mayıs ayında sektörde bir önceki yılın aynı dönemine göre %6’lık büyüme gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Bunlara ek olarak, SEDDK’nın kurulması ve kamu kurumlarının ajandalarında da sigorta ve bireysel emeklilik sektörünün daha fazla yer almasının, sektör adına olumlu ve sektörü ileriye taşıyıcı bir gelişme olarak görüyoruz.

Cigna olarak 2021 yılını değerlendirdiğimizde; Mayıs ayı itibarıyla Hayat ve Ferdi Kaza sigortaları branşında toplam prim üretimimiz 377 milyon TL’ye ulaştı. Ferdi Kaza branşında ise hayat ve emeklilik şirketleri arasında prim üretimine göre 3. sırada olan yerimizi 30 Milyon TL prim üretimi ile koruduk. İlk 5 aydaki performansımıza göre tüm yılı değerlendirdiğimizde ise bu sene de her yıl olduğu gibi hedeflerimizin üzerinde bir performans sergileyerek yılı başarılı bir şekilde kapatacağımıza inanıyoruz.

Şirketimiz için yeni olduğu kadar güçlü bir adım olan sağlık sigortacılığı branşında da çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Sağlık alanındaki çalışmalarımızı, Cigna Global’in bu  alandaki 200 yıllık köklü tecrübesi ve uzmanlığından yararlanarak yenilikçi bir yaklaşımla sürdürmeye özen gösteriyoruz. Kendini her yıl geliştirmeye odaklanan bir kurum olarak 2021 yılında hayata geçirmeyi planladığımız dijitalleşme, marka, yeni dönemde çalışma koşulları, kültür ve liderlik konularındaki projelerimize de hız kesmeden devam ediyoruz.

Normalleşme adımları neticesinde ekonomide beklenen toparlanma ve aşılamanın hızlanması, vaka sayılarınında  azalmayla birlikte bu yılın ikinci yarısından itibaren hayat sigortası ve sağlık sigortası branşlarında olumlu gelişmeler öngörüyoruz. Prim üretiminde kredi bağlantılı sigortaların payının büyük olduğu hayat sigortaları branşında geçen seneki prim üretimine yakın bir performans ile sektörün 2021 yılını kapatacağını düşünüyoruz. Sağlık branşında ise sürdürülebilir büyümenin yıl sonuna kadar devam edeceğini ön görüyoruz. Geçtiğimiz yıl sonunda özel sağlık sigortası ve tamamlayıcı sağlık sigortası olmak üzere toplam sigortalı sayısı 3,91 milyon kişiye ulaştı. Bu rakamın 2021 yıl sonunda 5 milyona yaklaşması tahmin ediliyor. Bu rakamlar sağlık sigortalarının Türkiye nüfusunda %5’lik bir penetrasyona sahip olduğunu gösteriyor, burada sektör için geniş bir potansiyel bulunurken sigortalı rakamlarındaki artış ise müşteri talep ve ilgisini gösteriyor.

Pandeminin etkisiyle hızlanan dijitalleşme ve online hizmetler gelişimine 2021 yılında da devam edecektir. Bireylerin ihtiyaçlarına paralel olarak hem satış hem servis anlamında sektörde yeni uygulamalar da devreye alınacaktır.

Tüm bunların yanı sıra bugün geldiğimiz noktada, insanların sağlık konusundaki beklentileri derinden değişti. Sadece fiziksel anlamda sağlıklı olmaktan ziyade bütünsel sağlık konusu ön plana çıktı. Pandemininde etkisiyle bireylerin ihtiyaçlarında yaşanan bu değişiklik bir anlamda davranış şekillerine de yansıdı ve birçok insan artık sağlık profesyonelleriyle yüz yüze görüşmek yerine genel sağlık, ruh sağlığı ve sağlıklı yaşam desteği gibi konularda “online görüşmeler” yapmayı tercih etti. Bireysel ihtiyaçlar ve davranış kalıplarındaki bu değişimler bizlere gelecekte bireylerin  seçeceği sağlık hizmeti yolculuğuna uyum sağlamak için tartışmasız bir fırsat sunuyor.