Image

“Hiç beklemediğimiz bir şekilde hayatımıza giriş yapan pandeminin 2021 yılı boyunca da etkisini sürdüreceğini düşünüyoruz”

Sigorta sektörü, 2020 yılına ekonominin büyüme eğiliminin devam etmesi ve buna bağlı olarak sektörün de reel olarak büyümeyi sürdüreceği beklentisiyle giriş yaptı.


Kredi hacmindeki genişlemeye paralel olarak Kasko, Ferdi Kaza ve Hayat sigortalarının büyümesinin de sektörün gelişmesine yardımcı olacağı düşünüldü. Fakat tüm dünya yeni aynı üzücü olguyla karşılaştık; pandemi.

Elbette pandemi sadece yaşamımıza belli kısıtlamalar getirmedi, aynı zamanda iş hayatında da birçok değişikliğe sebep oldu. Belirli iş kollarında (turizm, eğlence, restoran, vb.) işler durma noktasına gelirken, nispeten daha şanslı sektörlerden olan sigortacılıkta da farklı yansımaları oldu. Türkiye Sigorta Birliği'nin açıkladığı (TSB) 2020 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına göre sigorta sektörü, Hayat Dışı branşlarda 45.8 milyar TL prim üretimi sağlayarak geçen senenin aynı dönemindeki 39.1 milyar TL prim üretimine kıyasla yüzde 17’lik artış sağladı.

Pandemi başlangıcında insanların eve kapanmış olmaları sebebiyle prim üretiminde önemli payı olan oto sigortalarında hasarlar azaldı ve 2020’nin ilk yarısında sektör mali sonuçlarına olumlu yansıması oldu. Ancak ekonomik sıkıntılar sebebiyle maliyetlerin hızlıca tırmanışa geçtiği 2020 ikinci yarısında ilk yarıdaki olumlu yansımalar kalmadı ve bazı firmaların işlerinin durması veya iş yerlerinin kapanması sebebiyle oto-dışı sigortaların penetrasyonu daraldı. Brüt ödenen hasar toplamına baktığımızda 19.9 milyar TL olan 2019 yılı hasar rakamı, 2020 yılında pandemi etkisiyle 18.5 milyar TL’ye geriledi. Bu ödemenin 7.1 milyar TL’si Trafik Sigortaları, 4.2 milyar TL'si ise Kasko Sigortaları için yapıldı.

Türkiye genel görünümüne göre sigorta sektörü, prim ve ödenen hasar tutarlarına bakıldığında bir nebze daha iyi durumda olmasına karşın, 2020'nin son dönemindeki döviz kurlarındaki dalgalanmaların da etkisiyle ortalama hasar maliyetleri 2019 yılına kıyasla %40 seviyelerinde artış gösterdi. Pandemide hasar frekansının düşmesi nedeniyle elde edilebilecek iskontolar, döviz etkisinin yanı sıra enflasyon artışı, araç fiyatlarının yeni vergilendirme ile katlanmış olması gibi koşulların hasar maliyet artışlarına etkisi ile gerçekleşemeyecektir.

Hem dünyada hem de ülkemizde pandemi süreci boyunca evden çalışma modeli sık olarak uygulandı. Bu doğrultuda şirketler bulundukları iş kollarına göre evden çalışmanın avantaj ve dezavantajlarını görme imkânı buldular. Bu doğrultuda bazı şirketler yüksek maliyetli ofisler yerine bir kısım personelinin evden çalışmasıyla maliyet avantajı yaratmayı tercih etmeye başladılar. Biz de Doğa Sigorta olarak teknolojik alt yapımızın gücü ve gelişmişliğinin avantajlarını kullandık.

Şirket olarak teknolojik değişimin öneminin farkındayız ve alt yapımızı güçlendirme çalışmalarımız aralıksız sürüyor ve bu yöndeki yatırımlarımız da buna paralel olarak devam ediyor. Dışımızdaki dünya bizden daha hızlı değişiyorsa sonumuz gelmiş demektir. Bu bilinçle hareket ediyor, alt yapımızı kuvvetlendirmeyi sürdürüyoruz.

Sigorta sektörü için bir diğer önemli gelişme ise Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun kurulmuş olmasıydı. Bu kurum, sektördeki sıkıntıların, sorunların etkili ve verimli bir şekilde çözüme kavuşturulmasına katkı sağlayacaktır.

Pandemi başlangıcında şirketlerde ve en önemli paydaşları olan acentelerde bir tereddüt olsa da, ilerleyen günlerde müşterilerle iletişimde video-konferans, tele-konferans gibi seçenekler normal hayatın bir parçası haline geldi. Doğa Sigorta olarak, her zaman olduğu gibi iş ortaklarımızla iletişimin önemini bilerek, acentelerimizle daha fazla irtibatta olmaya özen gösterdik ve bunun olumlu yansımalarını da gördük.

Diğer yandan, en önemli kaynağımız olan personelimizin ve yakınlarının sağlığını ön planda tutarak, evden çalışma modelini benimsedik. Pandemi sona erdikten sonra da bir kısım personelimizin evden çalışma sistemine devam etmesi kararı aldık.

Hız, çağımızın en önemli faktörü haline geldi. 2000’e yakın dağıtım kanalımızın olduğu bu süreçte doğru ve hızlı bir hizmet vermeyi amaçlayan aksiyon planımızı 2021 yılında da uygulamaya devam edeceğiz. En iyi yatırımın insana yapılan yatırım olduğu bilincinde olan şirketimiz, deneyimli ve çalışkan kadrosu ile kaliteli hizmet verme iddiasını sürdürecektir.

Doğa Sigorta olarak her zaman acentelerimizin yanında olduğumuzu pandemi sürecinin başlangıcında hazırladığımız destek paketi ile gösterdik. Acentelerimizin kazancını ve nakit akışını artırmaya yönelik destekler sunulan bu paket, aşağıdaki maddeleri içermekteydi.

  • Üretimi destelemek için yapılan indirimler, taksit sayılarını artırma, kampanyalar, ürün genişletmeleri ve hedeflerinin düşürülmesi,
  • Maddi destek için verilen ek komisyonlar,
  • Moral destek için de kendileri ve aileleri için sağlık destek hattı ile şirketimiz üst yönetimi tarafından düzenli olarak irtibata geçilerek taleplerinin alınması.

En önemli iş ortaklarımız olan acentelerimize, 2020 yılında olduğu gibi 2021’de de verilecek destek paketleriyle hem kazançlarını hem de nakit akışlarını artırarak yanlarında olduğumuzu göstereceğiz.

Öte yandan pandemi döneminde sınavdan başarıyla çıkan teknolojik altyapımızı daha da geliştirme yönünde aksiyonlar alıyoruz. İlave olarak; yeni ürünlerimiz, mevcut ürünlerde yapılacak iyileştirmelerle de sigortalılarımıza en iyi hizmeti sunmaya devam edeceğiz.

2020 yılı kapsamında şirketimiz açısından ön plana çıkan hususları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;

•             Operasyonel mükemmellik, hızlı çözüm ve uygun maliyet,

•             Yasal düzenlemelere uyum,

•             Müşteri deneyimlerinin ve sadakatinin iyileştirilmesi,

•             Yapay zekâ, büyük veri ve dijitalleşme,

•             Teknolojik altyapılara ve siber güvenliğe yatırım.

Bahsi geçen alanlardaki yatırımlar şirketimizin bütçesinde önemli sayılabilecek rakamlara karşılık gelmeye devam etmektedir.

Hiç beklemediğimiz bir şekilde hayatımıza giriş yapan pandeminin 2021 yılı boyunca da etkisini sürdüreceğini düşünüyoruz. Özellikle aşı üretiminin belli bir noktaya gelmiş olmasına karşın, aşının dağıtımı, depolanması ve uygulama sonrasında (ilk altı ay ile bir yıl sürecinde) ortaya çıkabilecek yan etkileri nedeniyle tam olarak normalleşme dönemine belki de 2021'nin sonuna doğru ulaşabileceğiz.

Pandemi döneminde küresel ekonomik krizin de etkisiyle sigorta pastasının küçülüyor olması sebebiyle hem fiyat hem de verilen teminatlarda rekabetin daha da artması, sigorta penetrasyonun azalması beklenebilir. Pandemi teminatı içeren çeşitli ürünler çıkmakta ve bu ürünlerin sayısı giderek artacak. Ancak daha düşük primlerle daha geniş teminatların sağlanıyor olmasının kârlılık anlamında negatif etkileri önümüzdeki dönemlerde görülecek. Şu anda pandemiden dolayı insanların diğer hastalıkları için bile hastaneye gitmemeleri sebebiyle Sağlık Sigortaları açısından 2021 yılının verimli geçebileceği düşünülse de normalleşme sonucunda ciddi tazminat ödemelerine şahit olabileceğiz.

Pandemi döneminde insanların nerdeyse tüm zamanını evlerde geçirmesi sebebiyle internet üzerinden alışveriş önemli ölçüde yaygınlaştı. Bu doğrultuda özellikle bireysel sigorta ürünlerinin de internet üzerinden alınması fikri kişilere daha cazip gelmeye başladı. Dolayısıyla dijital kanalların ülkemizde de hızlı bir gelişim göstermesi şaşırtıcı olmayacaktır.

Bu dönemde sigorta şirketlerine bir nebze de olsa rahatlık sağlayabilecek husus, belirli alanlarda farklılık ve pandemi sürecini atlatmaya çalışmaktır;

•             Dağıtım kanallarında farklılık,

•             Hizmette farklılık,

•             Varlıklardaki farklılık,

•             Ürünlerdeki farklılık.

Özellikle bireysel ürünler daha fazla internet üzerinden satılmaya başlanacak. Sağlık ve hayat ürünlerine taleplerin artması beklenebilir. Organizasyon iptali gibi özellikle ülkemizde fazla rağbet görmeyen ürünlere olan talep artmaya başlayacak. Kurumsal şirketler için personelin evden çalışmasının getirdiği uzaktan şirket sistem altyapısına bağlanmanın getirdiği riskler sebebiyle siber risk sigortalarına talep artabilir.

Ülkemizin çok önemli bir gelir kalemi olan Turizm sektörünün ise 2021 yılını da 2020’den farklı geçireceğini düşünmüyoruz. Çünkü sağlıkları açısından tam olarak rahatlamadan insanların gerçek bir tatil yapmaları zor olacaktır. Turizm sektörünün etkilenmesiyle sigorta sektörü de dahil birçok sektörün etkileneceği aşikâr. Sigorta sektörü olarak bu doğrultuda özellikle yat ve karavan turizmine yönelik sigorta araçlarını tespit edip yürürlüğe koymamız gerekli. Bu gruba dâhil edebileceğimiz diğer bir sigorta türü ise villa tarzında evlere sahip tatil köyleri ile yazlık evlerin ihtiyaçlarına cevap verecek poliçelerin hazırlıklarının tamamlanması.