“Sigortanın, sadece hasar olduğunda maliyeti karşılayan bir hizmet olmaktan çıkıp, müşterinin her zaman yanında, sağlığını, güvenliğini, geleceğini düşünen bir konuma gelmesi gerektiğine inanıyoruz”

16.12.2020

Tüm dünya Koronavirüs salgını ile olağanüstü bir dönemden geçiyor. Sektör olarak, sigortalılarımızı, çalışanlarımızı ve tüm paydaşlarımızı, bu sürecin olumsuz etkilerinden korumak ve risklerini etkin bir şekilde yönetmek için çalışıyoruz. Pandeminin başından bu yana devletimiz, Türkiye Sigortalar Birliği ve sigorta şirketleriyle birlikte yerinde ve hızlı önlemler aldı. Zorunlu sigortalarda primler ertelendi, indirimler yapıldı. Sigorta sektörü için pandemi bir istisnaydı, buna rağmen sağlık sigortalarında COVID-19 tedavi giderlerinin karşılanması konusunda birlikte hareket edildi. Sektör olarak önemli bir dayanışma sergiledik. Biz de Anadolu Sigorta olarak, indirimler, taksit sayılarının artırılması, ödemelerin ertelenmesi, asistans hizmet kullanım sürelerinin uzatılması, kapıdan oto servis hizmeti gibi uygulamalarımız ile müşterilerimize bu zorlu süreçte destek olmayı hedefledik. Acentelerimiz için çeşitli destek paketlerini hayata geçirdik.

Pandemi ile birlikte bireylerde ve işletmelerde sigortanın önemi ve farkındalığı arttı. Değişen yaşam biçimiyle yeni normal olarak adlandırılan bu dönemde, sektörümüzün ve şirketimizin büyüme ivmesinin pandemi öncesi dönemden daha yüksek bir hızda ilerleyeceği görüşündeyim. Çünkü gerek sağlık gerekse ekonomik anlamda bir tehdit olan küresel salgın, tüketicilerin yaşam tarzında ve satın alma davranışlarında önemli değişikliklere sebep oldu. Bu durum sigorta sektöründeki satın alma davranışlarını da etkiledi. Evden çalışma ve uzaktan eğitim ile çevrimiçi olma sürelerinin artmasıyla birlikte hem bireyler hem de şirketler için siber güvenlik daha da önem kazandı. Tüm dünyada yapılan istatistiklerde siber saldırıların arttığı gözlendi. Bu sebeple siber güvenlik sigortalarına ilgide de artış yaşanmasını bekliyoruz.

Sektör, hayat dışında, özellikle araç sigortalarında, yılın başından bu yana dalgalanmalar yaşıyor. Özellikle pandeminin ekonomik faaliyetler üzerindeki etkisinin yoğun hissedildiği Mart – Mayıs döneminde kasko ve zorunlu trafik sigortası sektör prim üretimlerindeki aşağıya yönlü dalgalanma şiddetli hissedildi. Ancak bir taraftan da pandemi döneminde yaşanan karantina sebebiyle araçlar uzun süre trafiğe çıkamadıkları için hasar adetleri de düştü. Hasar maliyetlerinde bu dönemde yaşanan düşüşün etkisi ile kasko ve trafik branşında kar kaydedildi.

Ani ve beklenmedik bir şekilde gelişen pandemi koşulları aynı zamanda sürdürülebilir iş modelini, dijitalleşmeyi, tüketicinin ihtiyacına deva olmanın önemini bir kez daha hatırlattı. İşte bu sebeplerle, öncü ve yeniliğe açık sigortacılık rolümüzün getirdiği sorumlulukların da bilinciyle hareket ederek hayata geçirmiş olduğumuz Ticari Parametrik Salgın Hastalıklar Sigortası ürünümüz ile yeni bir salgın riskine karşı ticari işletmelerimiz için can suyu olmayı hedefliyoruz.

Şirketimizden yangın (ticari), inşaat, montaj, işyeri, KOBİ paket ya da Akaryakıt paket poliçesine sahip KOBİ’lerimiz için sağladığımız Ticari Parametrik Salgın Hastalıklar Sigortası ile sektörde yine bir ilki gerçekleştirerek ticari işletmelere yeni bir salgın riskine karşı poliçe kapsamına bağlı olarak finansal koruma sağlıyoruz. Modern sigortacılık uygulamaları gelişen olaylar karşısında etkili ve kısa sürede çözüm sunuyor. Dolayısıyla, her zaman için bu uygulamaların takipçisi olacağımızı belirtebilirim.

Anadolu Sigorta olarak sürdürülebilirliği büyüme ve inovasyon için bir fırsat olarak görüyoruz. 2020 yılının başında dünyanın en büyük ve tek kurumsal sürdürülebilirlik girişimi olan Global Compact’in imzacısı olarak, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın da destekçisi olduğumuzu taahhüt ettik. Üyeliğimizin yanında, Global Compact’in küresel çapta başlattığı “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Genç Yenilikçileri” programına katıldık. Bu kapsamda, küreselde ve yerelde sürdürülebilirlik gündemini yakından takip ederek, şirketimizde sürdürülebilir yeni iş yapış biçimlerini her kademede yaygınlaştırmak için çalışıyoruz.

İşlerimizin gelecekteki başarısı için de sürdürülebilir olması şart. Bu bağlamda, ürün, hizmet ve iş yapış biçimlerimizde, sosyal, çevresel ve ekonomik boyutlarıyla sürdürülebilir bakış açısını benimseyerek, toplumsal sürdürülebilir kalkınmayı destekliyoruz. Bu alanda yürüttüğümüz çalışmalarımızı, üçüncüsünü hazırladığımız “Sürdürülebilirlik Raporu” ile tüm paydaşlarımızla paylaşıyoruz. Bu bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz Çevresel ve Sosyal Yönetim Sistemi projemizde de önemli gelişmeler kat ettik. Sigortalama ve fon yönetimi süreçlerinde, ekonomik sürdürülebilirliğin yanı sıra çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğin de gözetilmesine yönelik bir sistem kurmayı amaçlıyoruz. Hem bu projemiz hem de sürdürülebilirlik kapsamında yaptığımız diğer tüm çalışmaları şeffaf bir şekilde paylaşmaya devam ederek, bu konudaki farkındalığı artırarak teşvik edici olmayı hedefliyoruz.

2020 yılında, uzaktan çalışma modeline geçişimizle hem kendi iş modellerimizde hem de müşterilerimize sunduğumuz ürün ve hizmetlerde, dijitalleşme en öncelikli konu başlıklarımızdan biri oldu. Pek çok stratejik hedefimiz doğrudan ya da dolaylı olarak dijitalleşmeden geçiyor. Süreçlerin yalınlaştırılmasından, hibrit çalışma modellerine; start up iş birliklerinden, mobil uygulamalara kadar geniş bir yelpazede yeni neslin tercih ettiği marka olma hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu bakış açısıyla, geçtiğimiz aylarda, sigortacılık ürünlerini şeffaf, anlaşılır ve samimi bir dille genç kuşağa aktarmayı hedeflediğimiz yenilikçi dijital sigortacılık uygulamamız “juno” yu hizmete aldık. Juno’ nun sunduğu ilk sigorta servisi “Kırılır Mırılır” ile kullanıcılar cep telefonu ekranlarını, uygulama üzerinden kolaylıkla, yaklaşık 1 dakikalık test ile kırılmalara karşı çok uygun ücretlerle güvence altına alabiliyorlar. “juno” uygulamamızda sadece cep telefonu ekran kırılmasına karşı koruma hizmetiyle sınırlı kalmayacağız, önümüzdeki günlerde ekleyeceğimiz yenilikçi ürünler ile ezberleri bozmaya devam edeceğiz.

Kuşkusuz sağlık her zaman birincil öncelik olacak. İçinde bulunduğumuz bu süreçte sağlık sigortaları özelinde farkındalık oluştu, aynı zamanda sağlık sigortalarına olan ihtiyaç da arttı. Bireylerde sağlık sigortalarına yönelik bilinç artarken, ticari işletmelerde de ticari alacak sigortası önem kazandı. Devlet destekli ticari alacak sigortası ile KOBİ’ler, vadeli alacaklarını, vadesinde tahsil edilmeme riskine karşı güvence altına alabiliyorlar. Sigorta kapsamında, sorunlu alacaklarla ilgili hukuki takip işlemleri de işletme adına sigorta şirketlerince yürütülüyor. Salgın döneminden olumsuz etkilenen işletmelerin ticari alacak sigortası ihtiyacı yakın gelecekte daha da artıracak.

Sigorta, değişen koşullarla birlikte yenilenerek, sürekli gelişmesi gereken bir sektör. İnsanlık var oldukça, yeni risklere karşı her zaman bir güvenceye ihtiyaç olacak. Bu doğrultuda, Anadolu Sigorta olarak dinamik ve yenilikçi kültürümüzle, dijital dünyanın giderek büyümesi ile artan siber saldırı riskini görüp, buna karşı güvence sunmak için ticari ve bireysel siber güvenlik sigortası ürünlerimizi geliştirmiştik. Siber sigortalarımız ile geleneksel sigortacılık anlayışının ötesine geçip, dijital dünyadaki riskleri tarayıp, yaşanmadan engellemek için düzenli siber kontrollerle müşterilerimizi uyarıyor, güvenliklerini sağlıyoruz. Çünkü sigortanın, sadece hasar olduğunda maliyeti karşılayan bir hizmet olmaktan çıkıp, müşterinin her zaman yanında, sağlığını, güvenliğini, geleceğini düşünen bir konuma gelmesi gerektiğine inanıyoruz.

Geleceğin sigortacılık kodlarında ana başlık dijitalleşme olacak. Bunun yanında, müşteri deneyimi de öne çıkacak. Anadolu Sigorta olarak, her zaman olduğu gibi gelecekte de müşterilerimizi daha iyi tanıyıp, sürekli daha iyisini hedefleyerek, ürün ve hizmetlerimizin kalitesini arttırmaya devam edeceğiz.