Bireysel emeklilik Türkiye’nin geleceğine bugünden tasarrufla hizmet ediyor
Bireysel emeklilik Türkiye’nin geleceğine bugünden tasarrufla hizmet ediyor

Bireysel emeklilik Türkiye’nin geleceğine bugünden tasarrufla hizmet ediyor

Türkiye Sigorta Birliği (TSB), Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında “Bireysel Emeklilik Türkiye’nin Geleceğine Nasıl Daha Fazla Hizmet Eder?” başlıklı bir panel düzenledi.

Moderatörlüğünü öğretim üyesi, yazar ve yorumcu Prof. Dr. Cem Kılıç’ın üstlendiği panele, Garanti Emeklilik Genel Müdürü ve TSB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burak Ali Göçer, Allianz Hayat ve Emeklilik Genel Müdürü ve Emeklilik Gözetim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Taylan Türkölmez ile İş Portföy Yönetimi Genel Müdürü ve Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu üyesi Tevfik Eraslan katıldı.

Panelde, Türkiye’nin yatırımları için finansman ihtiyacının karşılanmasında bireysel emeklilik fonlarının rolü, bireysel emeklilik fonlarının sermaye piyasalarının gelişimine katkısı, otomatik katılım uygulamasının bireysel emeklilik fonlarının büyümesine etkisi, genç nüfusun tasarrufa yönlendirmenin yolları ve iyi bir gelecek için bugünden emekliliğe yönelik tasarruf yapmanın önemi başlıkları ele alındı.

Türkiye’de yaşlı nüfus giderek artıyor

Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Yönetim Kurulu Başkanı, Allianz Yaşam ve Emeklilik ile Allianz Hayat ve Emeklilik'in Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Türkiye’de ortalama yaşam beklentisinin uzadığını belirterek, buna paralel uzayan emeklilik dönemi için bugünden tasarruf etmek gerektiğini vurguladı.  TÜİK tarafından hazırlanan nüfus projeksiyonu araştırmasına değinen Türkölmez, “Bugün ortanca yaş 32; bunun 2070’de ise 43 olması bekleniyor. 65 yaş üzeri nüfusun toplam nüfusa oranı şu anda yüzde 8,5. 2070’de ise yüzde 23 olacağı öngörülmekte. Biz şu anda genç bir nüfusa sahip olmakla övünüyoruz. Ancak, yaşlı nüfusun arttığı, genç nüfusun azaldığı ve beklenen ömrün de uzadığı 50 yıllık bir dönem bekliyor bizi.”  diye konuştu.

Türkölmez: “Otomatik Katılım Sosyal Güvenliği Tamamlayıcı Bir Uygulama” 

Toplumun hızla değişen bu demografik yapıya hazırlıklı olması gereğini hatırlatan Türkölmez, gelişmiş ülkelerin emeklilik dönemleri için 1900’lerden beri tasarrufta bulunduklarını kaydetti. OECD ülkelerinde emeklilik fonlarındaki tasarrufların GSYH’lerinin ortalama %50’sini bulduğu, Türkiye’de ise bu oranın %2,6 olduğunu ifade etti. Otomatik katılımın doğru bir uygulama olduğunu dile getiren Türkölmez, tüm dünyada sosyal güvelik sisteminin tamamlayıcısı olan ikincil emeklilik planlarında işveren katkısının bulunduğunu belirtti. Türkiye’de de emeklilik fonlarının istenen seviyelere ulaşması için uygulamanın işverenler, sendikalar dahil tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmesinin önemine değinen Türkölmez, “Otomatik katılımı daha iyi yerlere getirmek için işveren katkısının olması gerekir” dedi

Göçer: “Katılımcılar emeklilik fonlarının performanslarını takip etmeli”

Türkiye Sigorta Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Garanti Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü Burak Ali Göçer, tasarruf yapmak ve rahat bir emeklilik dönemi geçirmek için bireysel emeklilik sisteminin biçilmiş kaftan olduğunu dile getirdi. Bireysel emekliliği yüzde 25 devlet katkısı ile cazibesi yüksek bir sistem olarak tanımladı. Bireysel emeklilik sisteminde küçük tutarlarla tasarruf yapılabildiğini aktaran Göçer, bu tasarrufların profesyonel portföy yöneticilerince yatırıma yönlendirildiğini;  ancak katılımcıların da getiriden sorumlu olduklarını, birikimlerini yatırıma yönlendirdikleri emeklilik fonlarını ve performanslarını takip etmelerinin kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Göçer, şöyle devam etti: “Bireysel emeklilik fonlarının getirileri hakikaten çok kıymetli. Toplam birikiminize bakarsanız, emekli olduğunuzda toplam yatırımınızın 2/3’ü getiriden geliyor. Fonları değiştirmek için senede altı tane hakkınız var. Bunu kullananların oranı ne yazık ki, yüzde 5.”

Sisteme gençken girmenin önemli olduğuna, kalınan süre uzadıkça biriken fonun da arttığına dikkati çeken Göçer, “Bireysel emeklilik sistemine ne kadar erken girerseniz o kadar iyi. 18 yaş altındaki vatandaşları da bu sisteme katmak istiyoruz" dedi.

Göçer işverenlerin otomatik katılım uygulamasını bir yük gibi görmemelerini, sisteme işverenlerin desteğinin önemli olduğunu belirterek, operasyonel tüm süreçlerin dijital platformlarda işverenlere sunulduğunu, emeklilik şirketlerince işverenlere her türlü kolaylığın sağlandığını ifade etti.  Dijitalleşmenin en yoğun kullanıldığı sektörlerden birinin sigorta ve bireysel emeklilik sistemi olduğunu, kağıt kullanmaksızın pek çok işlemin yürütüldüğünü de sözlerine ekledi.  

Eraslan: Sermaye piyasalarının kaynak ihtiyacı bireysel emeklilikle çözülebilir

İş Portföy Yönetimi Genel Müdürü Tevfik Eraslan ise, bireysel emeklilik sistemindeki birikimlerin değerlendirildiği emeklilik fonlarına ilişkin bilgi verdi. Eraslan’ın aktarımına göre, bireysel emeklilik fonlarının yüzde 30’unu devlet borçlanma araçları, yüzde 12’sini banka mevduatları, yüzde 12’sini özel sektör borçlanma araçları, yüzde 11’ini ise hisse senetleri oluşturuyor. Ayrıca söz konusu fonlar gayrimenkul fonunda, bilişim sermayesi fonlarında, start-uplarda da kullanılıyor.

Eraslan, sermaye piyasalarının ihtiyaç duyduğu kaynağın nasıl sağlanabileceğine ilişkin olarak da şunları kaydetti:

“Türkiye’nin bugün tasarruf oranı yüzde 25’lerde. Ama diğer taraftan Türkiye’nin yaptığı yatırımların toplamı yüzde 30. Yani tasarruflarla yatırımlarımız arasında yüzde 5’lik açığımız var. Biz bu açığı kapatmadığımız taktirde her gün başka ulusların yaptığı tasarrufu ülkeye almak durumundayız. Sermaye piyasaları tarafında en büyük açık, bugün için kaynak açığıdır. Dolayısıyla biz ülkenin tasarrufunu önümüzdeki dönemde arttırabilmeliyiz. Arttırdığımız tasarrufları da bir şekilde sermaye piyasalarına getirebilmemiz gerekir. Bu işin sistematik yolunun bireysel emeklilik sistemi, otomatik katılım sistemi gibi sistemler olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla bunları yaygınlaştırdığımız taktirde buradan gelen kaynak ekonominin ihtiyaç duyduğu kaynak transferinin sağlanmasında çok büyük rol oynayacaktır.”

Kongrenin ikinci gününde yapılan eğitimlerde, Sigorta Birliği de “Bireysel Emeklilik ve Otomatik Katılım: Gelişimi, trendler ve piyasa aktörleri üzerine etkileri “ başlığıyla bir eğitim düzenledi. Piri Reis Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Engin Kurun’un verdiği eğitimde, büyüyen Türkiye’ye paralel gelişen kaynak gereksinimi çerçevesinde yatırımların finansman ihtiyacına yönelik bireysel emeklilik fonlarının rolü aktarıldı.  Genç nüfusun yoğun ilgi gösterdiği eğitim panelinde ayrıca, otomatik katılım uygulaması ile bireysel emeklilik fonlarının büyümesi arasındaki bağ ve Türkiye’nin  değişen ve teknolojiyle büyüyen nüfus yapısının emeklilikte tasarruf için taşıdığı önem üzerinde duruldu.