“Kredi bağlantısı olmayan hayat sigortalarında teminatlar ve fayda giderek artıyor. Bu doğrultuda, pazardaki gelişimin önemli sebeplerinden biri de sigorta ürünleri teminatlarındaki iyileştirmeler olarak görülüyor”
2017 yılında, kredi pazarının Kredi Garanti Fonu’ndaki düzenlemeler ile birlikte daha da hızlı büyümesi, teminat yetersizliği nedeni ile kredi alamayan KOBİ’lere ve KOBİ dışı işletmelere verilen kredilerdeki artış ve kredi bağlantısı olmayan hayat ürünlerindeki geliştirme çabalarıyla hayat sigortalarında da prim üretiminde artış yaşadık.
Pazar, 2016’da yüzde 34 seviyelerinde büyürken, 2017’nin ilk altı ayında, geçen yılın ilk 6 ayına göre büyüme yüzde 48 seviyesinde gerçekleşti. Aynı şekilde, kredi hariç risk hayat sigortaları da gelişmek ile birlikte kredi bağlantılı hayat hala ağırlığını korumaktadır. Sektördeki geliştirmeler, teşvik ve desteklere rağmen; hayat sigortaları prim üretiminin ulaştığı büyüklüğün henüz düşük seviyelerde olduğunu; yaşamsal risklerin sigortalanmasına yönelik farkındalığın yeterli seviyelerde olmadığını söyleyebiliriz. Buna paralel olarak, Türkiye’de hayat sigortası sektöründe büyük bir gelişim potansiyeli mevcut. Bu noktada en çok gelişim kaydedilmesi gereken alan, sektörün geneline de hakim olan sigortacılık ürün ve hizmetlerine yönelik tüketicilerde farkındalığın artırılması gerekliliği. Böylelikle, hayat sigortalarının zorunluluktan öte bir ihtiyaç olarak algılanması mümkün olacak diye düşünüyorum.
Finansal ürünlerin tamamında olduğu gibi sigortacılık ürünlerinde de, özellikle kredi bağlantılı olanlarda, mevzuat değişiklikleri ve kredilerin dijital kanallara doğru kayması gibi nedenlerle, uzun vadede kredi hayat pazarı için bir risk de oluşabilir. Bunun yanında, dijital kanallardan kredi alan müşteriler için, bankaların ve sigorta şirketlerinin sağladığı avantajlar ile pazarda büyüme sağlanabilir. Bankacılık sektöründe geleneksel kanal olan şube bankacılığının yanı sıra alternatif kanalların payı da artacağı için bu kanallarda hayat sigortası sunabilmeye yönelik geliştirme ihtiyacı daha da önemli hale gelecektir.
Hayat sigortalarının Türkiye’deki gelişimini etkileyen en önemli faktör ürün çeşitliliğinin giderek artıyor olması. Özellikle kredi bağlantısı olmayan hayat sigortalarında teminatlar ve fayda giderek artıyor. Bu doğrultuda, pazardaki gelişimin önemli sebeplerinden biri de sigorta ürünleri teminatlarındaki iyileştirmeler olarak görülüyor. İnternetin, mobil uygulamaların hayat sigortalarında bir avantaj olabilmesi için, farklı ürün grupları ve faydalar ile bir araya getirilen ürünlerin dizayn edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hayat sigortacılığının fırsatlarından biri de, E-Ticaret ortamlarında kendine yer bulabilmesi olarak karşımıza çıkıyor.
İletişim ve dağıtım kanallarının ulaşmış olduğu çeşitlilik hem sektör, hem de müşteriler için oldukça avantajlı durumda. Özellikle dijital kanallarda varlık göstermek ve bu kanallardaki gelişimi artırarak müşteriler için ulaşılabilirliği iyileştirmek; ihtiyaç tespitleri doğrultusunda geliştirilen doğru ürünün, doğru kanal ve iletişim ile müşteriye sunulmasını günden güne kolaylaştırıyor. Kredilerin dijital ortama yönelimi ile, dijital kanaldaki hayat sigorta üretimi de artıyor.
Bu doğrultuda, Allianz Türkiye olarak dijital dönüşüm yolunda yaptığımız çalışmaları, Allianz’ın Mobil Uygulama ve Online İşlemler Merkezi ile ile pekiştirdik. Allianz’ım Mobil Uygulaması ile müşterilerimizin tüm birikimlerini, poliçelerini, hasarlarını, teminatlarını, bireysel emekliliklerini akıllı telefonları ve tabletleri ile takip edebilmelerini sağlarken, Online İşlemler Merkezi’mizle bilgisayarlarından da kolayca işlem yapabilmeleri için gerekli olan alt yapıyı temin ettik.
Bunlara ek olarak, hayat sigortası branşında sigorta bilincinin yaygınlaşması konusunda geçtiğimiz yıllarda yapılan tanıtım ve reklam çalışmalarının; sektörün tanıtımı ve sigorta bilincinin artmasına çok olumlu katkıları olduğunu söylememiz doğru olur. Bu tanıtım ve reklam faaliyetlerinin önümüzdeki dönemlerde devam ediyor olması, sektörel gelişime destek sağlayan etmenlerden birisi olacak.
Türkiye ekonomisi açısından son derece stratejik bir rol üstlenen sigorta sektörünün, devletin teşvik ve katkısının yanı sıra düşük sigortalılık oranı, bireysel ve yurtiçi tasarrufların artırılmasına yönelik olumlu eğilim, genç nüfus gibi unsurlar sebebiyle büyük bir gelişim potansiyeli taşıdığına inanıyoruz.
Ülkemiz genç bir nüfus yapısına sahip ve baş döndürücü bir hızla teknolojik gelişmeler yaşanıyor. Biz de dijital dünyaya ve teknoloji çağına uygun olarak özellikle genç nesillerle iletişimimizi kuvvetlendirdiğimiz, iş yapış şeklimize çeviklik kazandırdığımız projeler yürütüyor, değişen beklenti ve taleplere yönelik ürün, hizmet ve çözümler geliştiriyoruz. Allianz olarak; rekabette ayrıştığımız en önemli nokta, müşterilerimizin ulaşıp kolaylıkla içeriğini anlayabileceği, teknoloji ile desteklenmiş ürünler sunmamız. 2017 yılında, özellikle hayat sigortası branşında alternatif dağıtım kanalları üzerinden de banka müşterilerine ulaşma oranımızı artırmayı hedefliyoruz.
Dijital yatırımlarımız bu projelerin başında geliyor. Altyapı ve hizmet yapılandırmalarımızı çok hızlı bir şekilde hayata geçiriyor ve çevikliği tüm fonksiyonlarımıza uyguluyoruz. Allianz olarak gelişmiş altyapımızla hayat sigortalarında bireylere ve kurumlara geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet veriyoruz. Müşterilerimizi anlayıp, dinleyerek ihtiyaçlara göre farklılaştırılmış ve tamamen kişinin kendisinin seçeceği ek teminatlarla oluşan “kişiye özel” teminat paketleri oluşturabiliyoruz.
Tüm dağıtım kanallarımıza ve ürün gamımıza baktığımızda, pazarda ihtiyaç olduğunu düşündüğümüz ürünleri bu güne kadar raflarımıza koyduğumuzu düşünüyoruz. Bunun yanında, uluslararası bir şirket olduğumuz için, şirketin diğer ülkelerdeki operasyonlarındaki inovasyonları ve yeni ürün seçeneklerini de değerlendiriyoruz. Sektördeki gelişmeleri, yurt içinde ve yurt dışındaki örnekleri sürekli olarak takip ediyoruz.
