Image

“Tamamlayıcı sağlık sigortalarının gelişimi, önümüzdeki yıllarda sağlık sigortalarına olan talebin artacağını ve bu alanda daha fazla büyüme yaşanacağını gösteriyor”

Son dönemde sigorta sektöründe sağlık branşının yıldızının giderek yükseldiğini gözlemliyoruz. Sağlık, gelişmelerin ve büyümenin hızla devam ettiği bir alan. Bunu rakamlarla da görebiliyoruz. Türkiye Sigorta Birliği 2016 yılı verilerine göre, sağlıkta prim üretimi, bir önceki yıla oranla yüzde 22,9 oranında arttı. Yine aynı verilere göre, geçtiğimiz yıl sağlık branşında yaşanan toplam prim üretimi 4 milyar TL’yi aştı.


Son yıllarda toplumda sağlık hizmetlerine ihtiyaçtaki artış, bu doğrultuda sağlık alanında gerçekleşen yatırımlardaki artış ve sağlık hizmetlerinin rahat ve sürdürülebilir olması talebi; sağlık branşının sigorta sektöründe yükselmesinin önünü açtı. Bu alanda özellikle tamamlayıcı sağlık sigortalarının gelişimi, önümüzdeki yıllarda sağlık sigortalarına olan talebin artacağını ve bu alanda daha fazla büyüme yaşanacağını gösteriyor bizlere.

Aslında sigorta ihtiyaç olduğunda değil, o ihtiyaç doğmadan elde edilmesi gereken bir şey. Sağlık sigortası da ihtiyaç dahilinde talep edilen bir ürün büyük ölçüde. Gelişmiş toplumlarda nispeten çok daha yüksek olan sigorta bilinci ülkemizde henüz yerleşmedi; o yüzden sigorta şirketlerinin öncelikle bu bilincin oluşmasında katkı sağlamaları gerekiyor.

2013’te yürürlüğe giren tamamlayıcı sağlık sigortalarının, sigorta sektöründe sağlık branşının yükselişine önemli bir katkı sağladığını düşünüyoruz. Özel sağlık sigortasına göre primlerin daha ekonomik olduğu Tamamlayıcı Sağlık Sigortası giderek yaygınlaşıyor. Pazarda her bütçeye uygunlukta ve çeşitte Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünlerini görmek mümkün. Bu alanda büyümede kurumsal firmaların da etkisi büyük. Kurumsal firmaların, makul primlerle çalışanlarının kaliteli sağlık hizmeti almalarını sağlama isteği, Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişimine katkı sağlıyor. Kamu, sigorta şirketleri ve özel hastanelerin ortak bir noktada buluşarak geliştirdiği bu sigortanın, önemli bir potansiyele sahip olduğunu ve sağlık branşında giderek daha büyüyeceğini öngörüyoruz.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nın gelişmesi açısından vergi teşvikinin geliştirilmesi, kamu destekleri ve özellikle şehir hastanelerinin açılması sonrası kamu hastaneleri ile de sözleşmeler yapılması gibi kamu-özel sigorta sektörü işbirliği çalışmalarının önem arz ettiği düşüncesindeyiz.

Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünleri giderek yaygınlaşıyor. Pazarda çok sayıda ve çeşitte ürün alternatiflerinin mevcut olması, tüketicilerin daha ucuz ve geniş teminatlı ürünlere ulaşmasını sağlıyor. Bu ürünlerin geniş kitlelere ulaşma potansiyeli, pazarın geleceği açısından da umut vaat ediyor. Özel sağlık kurumlarına erişimi daha kolay hale getiren tamamlayıcı sağlık sigortalarının şüphesiz önümüzdeki dönemde daha çok seçenek sunarak sigortalının kendisi ve ailesi için en uygun sağlık planını oluşturmada etkin rol oynayacağını ve pek çok sigortalının ihtiyaçları yönünde daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyoruz.

Ayrıca Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na ek olarak SGK’nın karşılamadığı bazı teminatları da kapsayan destekleyici sağlık sigortalarının da ilerleyen dönemlerde geliştirilerek ürün çeşitliliğinin arttırılabileceğini düşünüyoruz.

Bu alanda güçlü bir sağlık network ağına sahip olmak; rekabete doğrudan etki ettiği gibi, hizmet kalitesini artıran ve müşteri memnuniyetine katkı sağlayan bir unsur olarak öne çıkıyor. Artan hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti ise sağlık sigortacılığını sürdürülebilir kılıyor. Burada salt sayısal bir fazlalığın ötesinde nitelik de bizce oldukça önemli bir faktör. Biz özellikle sigortalılarımızın kaliteli sağlık hizmeti alabilecekleri belli standartları tutturmuş, etik  olarak hizmet veren kurumlar ile sözleşme yapmaktayız. Bu şekilde hem zaten güçlü olan network ağımızı sürekli genişletmekte hem de birincil önceliğimiz olan sigortalılarımıza kaliteli sağlık hizmeti sunumundan ödün vermemekteyiz.