Image

“Trafik sigortasındaki yönetmelik, genel şart, kanun ve maliyetlere etki eden kanun düzenlemeleri sektörümüz açısından bir milat oldu”

2016 yılının ilk yarısında büyümenin lokomotifi, primlerin artmasıyla yüzde 115’e yakın büyüyen trafik sigortaları oldu.


Kara araçları branşındaki (kasko) büyüme oranı ise yüzde 14,3 olarak gerçekleşti. Ancak bu büyüme rakamlarına karşın trafik branşında zarar trendi devam etti ve 2016 yılı 2. çeyrek sonuçlarına göre zorunlu trafik sigortasındaki zarar 555 milyon TL’ye ulaştı. Şirketler de doğal olarak, uzun süredir devam eden bu zarar trendi karşısında, bu branşın sürdürülebilirliğini sağlamak için kendi önlemlerini almaya çalıştı.

Bununla birlikte gerek zorunlu trafik sigortalarında Nisan ayında yapılan düzenlemeler sonrası gerekse son dönemde karşılık ayırma yöntemlerindeki bazı değişikliklerin de etkisiyle bu zarar trendi yavaşlamaya başladı. Bu sayede otomobillerde, ortalama primlerde de ciddi azalmalar oldu.

Öte yandan, trafik sigortasında ‘teklifli indirim’ dönemi başlarken, söz konusu uygulamadan yararlanabilmek için Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin internet sitesinden sorgulama yapılması gerekiyor.  Araç sahipleri T.C. kimlik numarası ve araç plakasını girdiklerinde trafik sigortası lisansı olan 29 şirketin trafik sigortası bedeline ilişkin tekliflerini karşılarında görebiliyor. 

Gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler için ekonomik gelişme düzeyi ile sigortacılık sektörünün gelişme düzeyi önemli ölçüde paralel hareket eden durumlardır. Özellikle gelişmiş ülkelerde sigortacılık sektörü, ekonomi için önemli bir fon kaynağı olarak kabul edilmektedir.

Finansal hizmetler piyasasının önemli bir kalemi olan sigortacılık sektörünün gerek kaynakların etkin kullanımının sağlaması gerekse tasarrufları artırıcı fonksiyonu bakımından ülke ekonomisine önemli katkıları bulunmaktadır. Ülkemiz ekonomisinde teminat sunma ve tasarruf sağlama işlevlerini de yerine getiren sigortacılık sektörü, her geçen yıl istikrarlı bir şekilde büyümeye devam etmektedir.

Tüm bu gelişmelerin yanı sıra son yıllarda artan küresel ve bölgesel ekonomik, politik, siyasi riskler ile doğal afetler insanları bu risklere karşı önlemler almaya zorlamaktadır. Risklerden korunmanın yanı sıra değişen toplum algısı ülkemizde sigortacılık faaliyetlerinin artmasına neden olmuştur. Dünya ile kıyaslandığında sigortacılık sektörünün ülkemizde istenen büyüklüklerde olmadığı gözlemlense de 2011, 2012 ve 2013 yılları itibariyle Türk sigortacılık sektörünün prim üretiminin GSYH içerisindeki payı ivme kazanarak artmıştır.

Ülkemiz sigortacılık sektörünü bulunduğumuz yıl için değerlendirdiğimizde, şu ana kadar çoğunlukla trafik sigortalarının etkisiyle büyüme açısından olumlu bir dönem geçirilmiştir. Türkiye Sigortalar Birliği tarafından açıklanan ilk 9 aylık verilere göre geçtiğimiz döneme göre sektörde yüzde 33,72 oranında bir büyüme yaşanmıştır. Ancak trafik sigortaları hariç tutulduğunda, prim büyümesi anlamında belirli ürünler hariç olumlu bir tablodan söz etmek pek mümkün değil. Karlılık açısından bakıldığında, geçtiğimiz sene 3. dönem teknik kâr verilerine göre zarar açıklayan hayat dışı branşı, bu sene aynı dönemi kârlı kapatmıştır. Burada da en önemli faktör, trafik sigortalarındaki zararın daha önce vurguladığımız sebeplerle belirgin seviyede azalmasıdır.  

Getirilen yasal düzenlemelerin de etkisiyle sigortalılar nezdinde şeffaflığın arttırılması, zorunlu trafik sigortasında gerçekleşen gelişmeler ve sağlık branşındaki tamamlayıcı sağlık ürünü gibi piyasaya yeni çıkan ürünlerin de etkisi ile bu sene sektörün reel olarak yüksek bir büyüme oranı ile kapanacağını düşünmekteyiz.

Şirketimiz, bu dönem kaza, kasko, yangın ve doğal afetler, zorunlu deprem, nakliyat, hava araçları, hava araçları sorumluluk, genel sorumluluk ve su araçları branşlarının tamamında sektör lideri olarak konumlanmıştır.

2016 yılında bu branşlarda sektör liderliğimizin devam etmesini öngörüyoruz. Bugüne kadar olduğu gibi önceliğimiz olan müşteri memnuniyetini hedef alan anlayışımız 2016 yılında da devam etmiştir. Sektördeki güçlü konumumuzu, geliştirdiğimiz yeni ürünlerimiz ve özellikle yeni teknolojiler ile mobil uygulamalarımızın da katkısıyla muhafaza edeceğiz.

Bir süredir maliyetlerin daha iyi yönetilmesiyle verimlilik artışı, doğru risk seçimi ve fiyatlandırmaya yönelik olarak teknolojiyi ve bilimsel verileri kullanan yeni uygulamalar ve satış kanallarımızın hayatını kolaylaştıracak teknolojik yenilikleri hayata geçirme yönünde yoğun çalışmalarımız sürüyor.

Şirketimizin kısa vadeli planları arasında acentelerimizde çapraz satış oranını artırmak ve şirket portföyümüze yeni müşteriler kazandırmak bulunuyor. Orta vadede ise, özellikle sigorta ile tanışmamış kitleye ve genç nüfusa ulaşmaya yönelik dijital/mobil pazarlama araçlarını kullanmak, bu alanda talebe yönelik yeni ürünler geliştirmek ve sektörde bu alandaki öncülüğümüzü pekiştirmek en önemli hedeflerimiz arasında.