Image

“Şirketimizin uzun vadedeki hedefi, 2035’te toplam sera gazı emisyonunu yüzde 40 oranında düşürmek”

Avustralya’daki yangınlara sigorta açısından bakacak olursak, şunu söyleyebiliriz;


Avustralya Sigorta Kurumu'nun tahminine göre zarar 700 milyon Avustralya dolarını (485 milyon Amerikan doları) aştı ve bu miktarın çok daha fazla artması bekleniyor. 

Bununla birlikte Dünya Ekonomik Forumu Küresel Riskler Raporu açıklandı. Rapora göre, en önemli beş küresel riskin beşi de iklim krizini işaret ediyor. Raporda, dünyanın 10 yıllık görünümüne bakıldığında karşı karşıya kalacağımız en büyük beş küresel risk şöyle sıralanıyor;

  • Can kayıplarının yaşanabileceği olağanüstü hava olayları.
  • Hükümetler ve şirketler tarafından iklim değişikliğinin iyileştirilmesi ve uyum çabaları konusunda başarısızlık. Petrol sızıntıları ve radyoaktif kontaminasyon gibi çevresel suçlar da dahil olmak üzere insan kaynaklı çevresel hasarlar ve afetler.
  • İnsanlığın yanı sıra endüstriler için ciddi ölçüde tükenmiş kaynaklar ile sonuçlanacak şekilde, çevre açısından geri dönüşü olmayan sonuçlarıyla birlikte büyük ölçekli biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekosistem (kara veya deniz) çökmesi.
  • Depremler, tsunamiler, volkanik patlamalar ve fırtınalar gibi büyük ölçekli doğal afetler.
  • Türkiye’de elbette iklim değişiklinden nasibini alıyor. Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden. Yıllık ortalama sıcaklık, kuraklık artıyor…

Elbette hem global sigorta sektörü hem de Türkiye’deki sigorta sektörü iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin farkında.

İklim değişikliği sigorta endüstrisi için önemli bir konu, çünkü iklim değişikliğinden kaynaklanan hasarlara karşı güvence sağlıyoruz. İklim değişikliğinin ve hava olaylarının underwriting süreçlerimizin bir parçası olduğunu biliyoruz. İklim değişikliği, müşterilerimizi, çalışanlarımızı, paydaşlarımızı, iş ortaklarımızı, faaliyet gösterdiğimiz yerlerdeki insanları, herkesi etkiliyor. 54 ülke ve bölgedeki operasyonlarımızla Chubb olarak biz de global iklim değişikliğinden nasibimizi alıyoruz. Gezegeni korumak için elimizden geleni yapmak istiyoruz, bu nedenle çevreyle ilgili girişimlerimiz var.

Dünyamızı ve doğayı korumak için kurumsal olarak yatırımlarımız, desteğimiz ve girişimlerimiz devam ediyor. Chubb Kurumsal Çevre Programı 13 yıldır devam ediyor. Çevresel kirliliğin ve iklim değişikliğine bağlı olası hasarların tüm faaliyet alanlarımızda teminat altına alınması konusunda global sigorta sektöründe bir adım önde olmaya devam ediyoruz. Gösterdiğimiz ilerlemeyle gurur duyuyor ve çevre üzerinde gerçekten fark yaratacak gelişmeler sağlamak üzere daha fazla girişimde bulunmak için çalışıyoruz. 2019’da yayınlanan Chubb Çevre Raporu’muzda şirketimizin bu konudaki girişimleri yer alıyor.

Raporda, Chubb’ın iklim değişikliğinin barındırdığı potansiyel risklere yaklaşımına, iklim ve çevreyle ilgili ürün ve hizmetlerimize, kurumsal olarak tüm dünyadaki operasyonlarımızda karbon ayak izimizi nasıl azalttığımıza ve çevre kirliğini koruma ile ilgili çalışmalarımıza yer veriyoruz.

Sera gazı emisyonlarını ölçümlemek, kayda geçirmek ve azaltmak için 2006 yılından bu yana yürüttüğümüz resmi bir program var. Bu yıl Chubb, 2025 yılına kadar global sera gazı emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltma hedefini açıkladı. Şirketimizin uzun vadedeki hedefi ise, 2035’te toplam sera gazı emisyonunu yüzde 40 oranında düşürmek. Her iki hedef için de 2016 yılındaki emisyon düzeyi baz alındı. 

Bu hedefler aynı zamanda Paris İklim Anlaşması’nın öngördüğü, küresel ısınmayı iki derecenin altında tutma hedefi ve de Birleşmiş Milletler Çevre Programı’yla da uyumlu.

Global bir sigortacı olarak en önemli özelliklerimizden biri, riskleri değerlendirebilme kabiliyetimiz. Doğrudan iklim ile ilgili olmasa da çevreyle ilgili sigorta ürünleri ve farklı hizmetler geliştirme konusunda iddialıyız.  Çevre kirliliğini önleme ve sürdürülebilirlik odaklı çözümlerimizle, örneğin enerji üretim santrali sigortası, yenilenebilir enerji santralleri kurulum sigortası gibi sabit kıymet ve sorumluluk ürünlerimizle hizmet veriyoruz. Güneş, rüzgar, jeotermal ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji üretim santralleri için sigorta çözümleri sunarak karbon emisyonlarının azaltılmasına, küresel ısınmayla mücadeleye destek veriyoruz. 

Toplumda iklim ve çevreyle ilgili duyarlılık arttı. Çevre kirliliği ile ilgili farkındalıkta önemli bir gelişme söz konusu. Chubb olarak kurumlara Çevre Kirliliği Sorumluluk ve Yükleniciler İçin Çevre Kirliliği Sorumluluk Sigortası ürünlerini sunuyoruz.

Çevre kirliliği sorumluluk sigortaları her sektörden işletmeleri ilgilendiriyor. Chubb olarak çevre riskleriyle ilgili geniş bir yelpazede güvenceler sunuyoruz. Hizmet verdikleri sektör ve ölçeklerinden bağımsız olarak tüm işletmeler, Chubb’ın özel olarak tasarlanmış çevre kirliliği sorumluluk sigortaları ile kendilerini beklenmedik olaylara karşı güvence altına alabilir. Yükleniciler, danışmanlar, tesis sahipleri veya işletmeciler, çevre sigortalarından yararlanabilir. Unutmamak gerekir ki, en zararsız gibi görünen tarım, gıda, inşaat, endüstriyel üretim, inşaat, gayrimenkul, ilaç, yenilenebilir enerji, elektrik, gaz ve su tedariki, perakende, ulaşım gibi sektörler, oteller, havaalanları, limanlar tehlikeli atık üretebilir veya depolayabilir. Bu da aslında bu ürün için risk altında olan hedef müşteri profilimizi tanımlıyor.

Bununla birlikte iklim değişikliğinin ana sebeplerinden biri olan kömürle ilgili de yeni bir düzenlemeye gittik. Chubb ne kurulacak yeni kömür santrallerinin kurulum ve faaliyetlerini ne de gelirlerinin yüzde 30’undan fazlasını kömür madenlerinden veya kömürle enerji üretiminden elde eden şirketleri sigortalayacak. Halihazırda Chubb’ın sigortaladığı bu kriterlere uymayan riskler için anlaşmalar 2022’de sonlandırılacak. Ayrıca Chubb, gelirlerinin yüzde 30’undan fazlasını termal kömür madenlerinden veya kömürle enerji üretiminden elde eden şirketlere yatırım yapmayacak.

Chubb’ın çevre kirliliği ve iklim değişikliğini önlemek için yaptığı çalışmaları müşterilerimize, paydaşlarımıza, çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve sektörümüze anlatmayı sürdüreceğiz. Amacımız bu konudaki bilincin artırılması ve çevrenin korunması.