Image

“Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’de sigorta sektörünün penetrasyonunun düşük olduğu görülüyor”

2018 Ağustos ayında yaşanan kurlardaki dalgalanma piyasadaki belirsizliğin artması ile birlikte bireylerde tasarruf eğilimini yükseltmiş, buna bağlı olarak tüketicileri bütçelerinden çıkartabilecekleri ilk maliyet kalemlerinden biri olarak sigorta yaptırmamaya yönlendirmiştir.


2018 Ağustos ayında yaşanan kurlardaki dalgalanma piyasadaki belirsizliğin artması ile birlikte bireylerde tasarruf eğilimini yükseltmiş, buna bağlı olarak tüketicileri bütçelerinden çıkartabilecekleri ilk maliyet kalemlerinden biri olarak sigorta yaptırmamaya yönlendirmiştir. Aynı zamanda kurlardaki artış araç ve parça maliyetlerini de yükselttiği için araç satış sayısını ciddi oranda düşürmüş ve sigorta primlerinin yükselmesine sebep olmuştur.

Pazarın büyük bir bölümünü  oluşturan oto branş ürünlerinden özellikle zorunlu trafik ve kasko sigortaları sektörde  çok önem arz eden lokomotif ürünlerdir.  Bu ürünlerde yaşanan  bir daralma sektörü ve dolayısıyla da bizi ciddi bir şekilde negatif etkilemektedir. Özellikle zorunlu trafik ve kasko sigortaları olmayan araç sayısının trafikte artması ve birçok aracın teminatsız kalması araç sahiplerine olası finansal risk oluşturmada, özellikle zorunlu trafik sigortası olmadan trafikte bulunan araçlar kendi risklerinin yanında diğer araç sahipleri açısından da ciddi bir risk oluşturmaktadırlar.

Sigortanın anlamı aynı zamanda zor zamanlarda sosyal dayanışmayı ifade eder. Sigortasızlık oranındaki artış, beraberinde bu dayanışmanın dışında kalan bireylerin karşılaşacakları tüm risklerde finansal zorluğa düşmelerine sebep olabileceği gibi, bu durum toplumda sosyal bir problem haline gelebilme riskini de barındırmaktadır.

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında, Türkiye’de sigorta sektörünün penetrasyonunun düşük olduğu görülüyor. Bu öteden beri sorun olarak görünen ancak sektörün kullanamadığı potansiyelin büyüklüğünü de gözler önüne seriyor. Toplumdaki düşük farkındalığın nedenlerini ise halkımızın kültürel olarak sigortaya yaklaşımı ve zorunlu sigorta segmentlerinin diğer ülkelere kıyasla geç uygulamaya konulması şeklinde sıralayabiliriz. Türkiye’de sigortacılık ile ilgili neredeyse tüm konuşmalarda, toplantılarda, sunumlarda yıllardır çok büyük bir potansiyelden bahsedilmektedir. Ancak biz hala bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmenin yollarını aramaktayız. Haliyle de sigorta ürünlerinin penetrasyonunu yeterince sağlamış değiliz.

Burada iki konu önemli:

1. Sigortanın bir ihtiyaç olduğunun anlatılabilmesi,

2. Sigorta ürünlerinin müşterilere doğru anda doğru kanallar ile sunulabilmesi

Bugün içinden geçtiğimiz ekonomik zorluk dönemlerinde gerek bireylerin, gerek kurumların çeşitli varlıklarını, değerlerini herhangi bir olumsuz olay sonucu kaybetmeleri halinde, bunları aynen yerine koyabilmeleri çok daha zor. O yüzden, özellikle bu dönemde sigortanın tasarruf edilecek bir harcama olmadığını çok iyi bilmeleri lazım. Tam tersine, sigorta olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır.  Üstelik bu ihtiyacın karşılanması için ayrılması gerek bütçe de öyle çok büyük rakamlar değil. Bizim bunu detaylı bir şekilde toplumun her kesimine anlatabilmemiz gerek. İşte bu noktada, sigortacılıktan hayatını kazanan, sigortacılığı profesyonel bir şekilde, üstün hizmet kalitesiyle sunmayı ilke edinmiş geleneksel dağıtım kanalları ile müşterileri bir araya getirecek modelleri kurgulamamız gerekiyor. İhtiyaç ortaya çıktığı anda, o ihtiyacı karşılayacak uzmanın sigortayı anlatmasını sağlamalıyız. Bu aslında online ile offline birlikte çalışan hibrit dağıtım modellerinin de ortaya çıkması anlamına geliyor. Sektörümüzün buna gerek mevzuat alt yapısı olarak gerekse müşteriye ulaşım yollarını bulma açısından hazırlanması gerekli. Bu sayede yıllardır konuştuğumuz penetrasyon sorununu aşabilir ve ülkemizdeki sigorta potansiyelini gerçeğe dönüştürebiliriz.

Sigorta Cini olarak bizler her ailenin hayatın beklenmedik olaylarına karşı güvence altında olması gerektiğine inanıyoruz ve bu bizim kuruluş felsefemizi oluşturuyor. Sigorta Cini, sigorta penetrasyonun artırılması, tüm bireylere ihtiyaç duydukları anda ihtiyaç duydukları ürün için bir sigorta uzmanına erişim sağlanmasına yönelik bir modeldir. Bu sebeple, 2013 yılından bu yana “sigorta mağazacılığı” konsepti çerçevesinde çalışıyoruz. İnsanların sürekli geçtikleri, alışveriş ettikleri yerlerde kurulan sigorta mağazalarımızda “mahallenin sigortacısı” olarak konumladığımız sigorta uzmanlarımız ücretsiz sigorta danışmanlığı hizmeti veriyor. Biz Türkiye’de bu modeli daha da yaygınlaştırmak istiyoruz. Daha fazla ilde Sigorta Cini mağazası açmaya yönelik planlarımız var. Ayrıca mağazalar dışında çeşitli dijital kanallar üzerinden de müşterilerimize hizmetlerimizi sunmaya yönelik projeler üzerinde çalışıyoruz. Böylece Türkiye’nin en kolay erişilebilir ve yüksek hizmet kalitesi sunan sigorta dağıtım ağı olmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla biz kendimizi online, offline ve mağazalarımızdaki arkadaşlarımızla birlikte bütünleşik perakende sigorta zinciri olarak tanımlıyoruz.

Bu felsefeye bağlı olarak sigortalılarımıza sadece bir sigorta ürünü temin etmiyoruz, deneyimli satış ekiplerimizle önce ihtiyaç analizi yapıyor ve sigortalılarımıza ihtiyaçları olan ürünlerde karşılaştırmalı olarak sahip olabilecekleri teminatları detaylı bir şekilde açıklıyoruz. Sigortalılarımızdaki sigorta farkındalığını ve bilincini yükseltmek en önemli stratejilerimizden biridir. Bizimle çalışmaya başlayan müşterilerimizin yenilemelerini devam ettirme oranlarının yüksekliği de vermiş olduğumuz hizmetlerin kalitesinin göstergesidir. Bugün, Sigorta Cini 23 sigorta şirketinin tüm ürünlerini sepetinde barındırdığı için müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını tek bir noktadan karşılayabilmektedir. Klasikleşmiş sigortacılık    anlayışının dışında bir perakende sigorta mağaza zinciri olarak hizmet veren Sigorta Cini olarak 18 şehirde 39 mağazamızla birlikte 7/24 hizmet veren çağrı merkezimiz ve online kanallarımızla sigortalılarımızın her zaman bize ulaşabilmelerini sağlamaktayız.

Piyasalardaki tüm olumsuzluklara rağmen Sigorta Cini, kuruluşundan bu yana sektörün çok üzerinde büyüme performansı göstererek her yıl yüzde 80-100 arasında bir oranda büyümeye devam etmektedir. 2019 yılında da geçmiş yıllardaki büyüme rakamlarının üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Buna ek olarak Sigorta Cini, sigortayı hiç bilmeyen ve daha önce sigortaya sahip olmayan tüketicileri sigorta konusunda bilinçlendirmeyi ve böylece sektöre yeni müşteriler kazandırmayı amaçlamaktadır.