Image

“Fon sayısındaki artış, katılımcıları ve sektörü doğrudan etkiliyor. Hem emeklilik şirketleri için, hem portföy yönetim şirketleri için operasyonel maliyet getirmekle birlikte fonların büyüklüğü arttıkça bu etki azalacaktır”

İlgili araştırma sonucunda ortaya çıkan verileri farklı açılardan değerlendirmek daha doğru olur.


 

Fon sayılarının getiriye doğrudan etkisinden söz edebilmemiz için; kriter alınan ülkelerin fon yapılarının birbirine benzerliği, ilgili fonların ait olduğu ülkelerin konjonktürel durumu ve fonlara ait risk yapılarının karşılaştırılması gibi çok sayıda parametre var. O araştırmada ülkeler, 2000’den fazla fonu olanlar, 150-2000 arası fonu olanlar, 30-150 arası fonu olanlar, 0-30 arası fonu olanlar diye ayrılmıştı. Fon sayısı 2.000’in üzerinde olan ülkelerin emeklilik fon büyüklüklerinin de büyük olduğunu görüyoruz. Bu ülkelere örnek olarak; ABD, Kanada, İngiltere gibi gelişmiş ülkeleri söyleyebiliriz. Bu ülkelerde zaten işyeri emeklilik planları sayısının ve bu planlara özel fonlar olduğunu da düşündüğümüzde sayının yüksek olması son derece normal. Yani tek başına “fon sayısı arttıkça getiri düşer” sonucuna varmak yanıltıcı olabilir.

Katılımcılarımızın büyük çoğunluğunun tercihi iki ve ya üç fonda toplanmış durumda. Bunun dışında sınırlı sayıda katılımcının talep ettiği, farklı yatırım seçeneklerine cevap verebilmek amacıyla çok sayıda ancak daha küçük hacme  sahip fonlar da kurulmuş durumda.  Bu çeşitlilik sayesinde farklı yatırım araçlarına yatırım yapmak isteyen katılımcılar, bireysel emeklilik sisteminde istedikleri fon alternatiflerini bulabiliyorlar.

Fon sayısındaki artış, katılımcıları ve sektörü doğrudan etkiliyor.  Hem emeklilik şirketleri için, hem portföy yönetim şirketleri için operasyonel maliyet getirmekle birlikte fonların büyüklüğü arttıkça bu etki azalacaktır. Fon içeriklerinin çeşitlenerek, fon sayısının artması portföy yönetim şirketlerinin hareket alanını genişletiyor. Bunun sonucunda da emeklilik şirketleri arasındaki rekabete pozitif etkisi  olduğunu da düşünüyoruz.

Bununla birlikte her yeni kurulan fon,  emeklilik şirketlerinin maliyetlerini artırsa da yasal düzenlemeler ile bu masrafların etkisi azaltıldı. Emeklilik şirketlerinin fon portföylerindeki çeşitlendirmeler, emeklilik dönemleri için birikim yapan katılımcılarımızın yanı sıra, birikim yaparken bu süreci daha da kârlı hale getirmeyi hedefleyen yatırımcılar için de teşvik edici olacaktır.

Emeklilik yatırım fon sayılarını azaltılmasının aksine, çeşitlendirilmesini destekliyoruz. Bununla birlikte fon sayısındaki çeşitlilik; özellikle finansal okur yazarlığı nispeten daha az olan katılımcılarda fon seçiminde kararsızlığa, ya da değişiklik yapma konusunda çekingenliğe sebep olabilir. Risk getiri anketi doldurarak risk seviyesini ölçmek istemeyen ve fonlar hakkında bilgisi olmayan bu müşteri kitlesi için mümkün olduğunca yalın, anlaşılır bir fon olarak “standart fon” dizayn edildi. Ancak finansal okur yazarlığı yüksek ve kendi fonlarını yönetmek isteyen katılımcılar için diğer fonların sunulmaya devam edilmesi sistemdeki memnuniyeti olumlu yönde etkileyecektir.